Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Necati Doğru’ya yanıt geldi!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın KC Group tarafından 60 milyon liralık dolandırılmasını söylemesinden sonra Sözcü Gazetesi köşe yazarı Necati Doğru konuyu kendi köşesinde yazdı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın KC Group tarafından 60 milyon liralık dolandırılmasını söylemesinden sonra Sözcü Gazetesi köşe yazarı Necati Doğru konuyu kendi köşesinde yazdı. 26 Kasım tarihli Necati Doğru imzası yazıya istinaden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan gelen yanıt şöyle;
26.11.2012 tarihinde ulusal basında yer alan bir gazetenin köşe yazısında, Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Erdoğan BAYRAKTAR'ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bir milletvekilinin sorduğu soruya istinaden verdiği cevaba atıfla, suçlayıcı ifadelere yer verilmiştir. Herhangi bir doğru bilgiye dayanmayan bu suçlayıcı ifadeler, tümüyle kişilik haklarına saldırının bir örneği olarak görünmektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar tarafından, başkanlığı döneminde TOKİ'den ihale alan bir şirketin yolsuzluk yaptığı iddiasına ilişkin, "Burada dolandırıcılık, hırsızlık var. Bu benim zaafımdır, bir idareci olarak orada yapılan yanlışlığı görebilmeliydik. Göremedik, bizim gözümüzden kaçtı." denmişti.
Sayın Bakanımızın bu olayla ilgili olarak, söylediği sözlerden, yolsuzluğun fark edilir edilmez soruşturma konusu edildiği ve yargıya intikal ettirildiği açıkça anlaşılmaktadır. Bu süreç, bizzat Sayın BAYRAKTAR tarafından başlatılmış ve kamu hakları korunmuştur.
İlgili yazıda ise “Arsızlığın ikinci ayağında; "KC Grup (T.E eski şirketi) TOKl'yi 60 milyon lira dolandırdığı doğrudur. Bu yolsuzluğu Meclis'te Sayıştay raporlarına dayanarak dile getiren İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu (CHP) Bey haklıdır. Benim zaafım." demek zorunda kalan Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar bulunuyor. Bakan, iddia etmişti. Yolsuzluk yapmadım. Yaptırmadım. Hakkımda bırakınız davayı, soruşturma varsa bile istifa ederim demişti. Hem yolsuzluk ortaya çıktı. Hem soruşturma belgelendi. Bakan istifa etmedi. Adını da değiştirmedi. Kentsel dönüşümden pay alan konut şirketlerinin sahiplerinin toplantısına katılıp KDV oranının nasıl düşeceğini konuşuyor...” denilmektedir.
O dönemde, TOKİ'nin 60 milyon TL civarında zarara uğratıldığını söyleyen Sayın BAYRAKTAR, TOKİ tarafından söz konusu firma ve kişilerin mahkemeye verildiğini, TOKİ hakkında açılmış davalar ve TOKİ'nin de açtığı birçok davanın bulunduğunu ama şahıslar hakkında yolsuzluktan veya başka sebeplerden açılan dava olmadığını belirtmektedir. Ayrıca, kendisi hakkında bırakınız davayı, soruşturma varsa dahi istifaya hazır olduğunu ifade etmektedir.
TOKİ'de 35 bin civarında ihale yapıldığını da belirten Sayın BAYRAKTAR, yapılan hesaplarla faiziyle birlikte 55-60 milyon lira TOKİ'nin zarara uğratılması olayını tespit ettiklerini; TOKİ'nin zararını garanti altına alacak bir mekanizma geliştirdiklerini ve TOKİ'nin 55 milyon lira alacağını kesinleştirdiklerini, bu paranın 12 milyon lirasının TOKİ tarafından tahsil edildiğini belirtmişti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde, Devlet Denetleme Kurulu'nun TOKİ'ye geldiğini, 3,5 ay inceleme yaptığını, gerek teftiş kurulları gerekse savcılığın, herhangi bir suç unsuru olmadığını belirlediğini söylemişti.
Böyle bir açık yürekliliğinin karşılığının suçlama biçiminde ortaya çıkması ise söz konusu gazetenin ve yazarın nasıl bir yanlışlığın içinde olduğunu apaçık göstermektedir. İlgili gazete ve köşe yazarı hakkında dava açma hakkımızın mahfuz olduğu, iddia edilenlerin gerçeklerle hiçbir alakasının olmadığı değerli kamuoyumuza saygıyla duyurulur.
Yorum Yaz