maritbet girişmaritbet
Bakan Kurum, Kanal İstanbul'un ÇED sürecini anlattı

Bakan Kurum, Kanal İstanbul'un ÇED sürecini anlattı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Murat Kurum, Kanal İstanbul projesi hakkında açıklamalarda bulundu.

İBB'nin tutumunu eleştiren Bakan Kurum, "İBB'nin temsilcisi de ÇED raporunun altına imza atmıştır. İBB başkanı şimdi itiraz ediyor ama daha elemanının ne yaptığının farkında değil" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Murat Kurum'un açıklamalarından notlar;

* Kanal İstanbul projesine yönelik ÇED projesini anlatmak için karşınızdayım. Son şeklini verdiğimiz ÇED raporum bakanlığımıza sunuldu. Bakanlığımız da son şeklini tamamladı ve askıda ilan ettik. 10 gün boyunca görüşe açtık.

*Nihai ÇED raporumuz da itirazların değerlendirilmesiyle birlikte sağlamış olacağız. Bu ÇED süreci Türkiye'nin en geniş katılımlı şeffaf süreçlerinden biri olmuştur. 

* İnceleme değerlendirme toplantı tutanağı Kanal İstanbul projesi için hazırlanan ÇED raporunun yeterli olduğunu, önlemlerin alındığının ve son şeklinin ÇED raporuna verilmesi konusu yer almaktadır. İBB de toplantıya katılmış. İBB'nin temsilcisi de ÇED raporunun altına imza atmıştır. İBB başkanı şimdi itiraz ediyor ama daha elemanının ne yaptığının farkında değil. İtiraz edeceksen toplantıya gel şu şu nedenden dolayı şerh düşüyorum de. İstanbul'un çevresi ve doğasını koruma eksenli bir bakışla yaklaştık. Bundan sonraki, süreci de belediyelerimiz akademisyenlerimiz STK'lar ile birlikte projemizi yürüteceğimizi ifade etmek isterim.

* Bugün İstanbul Boğazı'ndan geçen gemi Panama Kanalı'nın 4 katı, Süveyş Kanalı'nın ise 3 katı. 1930'larda boğazdan 2 gemi geçerken bugün günlük ortalama 150 gemi geçiyor. Yıllık 50 bin geminin geçtiğini görüyoruz. Gemi boyutlarının büyümesi dünya mirası İstanbul üzerinde büyük bir tehdit oluşturmuş durumdadır.

* Gemi sayısı azalsa bile geminin hacmi ve taşıdığı yük miktarı artmaktadır. 1930'larda 50 metreyle başlamış gemi boyları 350 metreye ulaşmıştır. Bu durum boğazdaki kaza riskini artırmaktadır. Her yıl İstanbul boğazında ortalama 8 kaza oluyor. Bu proje için 5 ayrı alternatif belirlenmiş İstanbul için en doğru hat seçilmiştir. Çalışmalara 2017 temmuz ayında başladık.

* 8 Ağustos 2017 itibariyle projenin süreci başladı. İstanbul için istiklal ve istikbal projesidir. Tüm kesimler tarafından konuşuluyor tartışılıyor. Bu bizi son derece mutlu ediyor. Fakat meselenin siyasi polemik meselesi yapılmak istendiğini üzülerek görüyoruz.

* Kanal İstanbul boğazın özgürlük projesidir, örnek bir şehircilik projesidir. İstanbul su kaynaklarını kaybedecek diyenleri görüyoruz. Bu kesinlikle bilimsel değildir gerçek dışıdır. Kanal İstanbul projesi sonrası Terkos'un binde 2,5 İstanbul'un suyuna etkisi olacaktır. Kanal İstanbul Terkos ve Sazlıdere'nin su katkısını yüzde 3 olarak etkilemektedir.

* Melen projesi tamamlandığında İstanbul'a 1,1 milyar metreküp su sağlanacak. Hamzalı, Pirinççi, Karmandere barajları da İstanbul'un su ihtiyacını sağlayacaktır. Su geçirimi olmaması için kanalın yüzeyini özel bir maddeyle kaplıyoruz. Yeraltı suları ve Terkos'a yönelik iddialar gerçek dışıdır. Karadeniz'e yapılacak dolgu alanıyla Karadeniz ve Terkos arasına koruyucu bir alan yapıyoruz. İstanbul'un su ihtiyacına çok daha fazlasını ekleyerek bunu güvence altına alıyoruz.

* Kuzey Anadolu fay hattı 11 Çınarcık fay hattı kanal İstanbul'dan 30 km uzakta. İstanbul'da beklenen deprem yerin 20 km altında şiddeti de 7 ve üzeri. Allah geçinden versin inşallah bu depreme karşı da hızlı bir hazırlık yapmalıyız. 20 metre derinlikte bir kanalın 20 km derinlikteki fay hattı nasıl oluyor da depremi tetikliyor. Bu iddia bilimsellikten uzak bir söylemdir.

* Her türlü felaket senaryosuna karşı yapılaşma standartları belirledik. 2500 yıl öncesine giderek gerçekleşen depremleri baz alarak simülasyonlar yaptık. Kanal İstanbul'un depremi tetiklemesine yönelik hiçbir ilgisini olmadığı da bilimsel olarak tespit edilmiştir. Kanal İstanbul güzergahında diri bir fay bulunmamaktadır.

* Küçükçekmece sahilimizde herhangi bir inşaat söz konusu değildir. Doğal sit alanı olarak korunmasına deva edilecektir. Bathenoa antik kenti ve Yarımburgaz mağaraları proje tarafından yutulacak iddiası da tamamen asılsızdır. Bu bölgeler kanal projesi dışındadır. Diğer bir asılsız iddia 35 milyar liralık lüzumsuz bir maliyet yükleneceği iddiasıdır. Protokole göre tüm paydaş kurumlar üzerlerine düşeni yapacaktır.

* İBB'ye ait altyapı maliyetleri 10 milyar lirayı bulmamaktadır. İBB projenin içinde ister yer alsın ister almasın bizler tüm projeleri milletimizle nasıl yaptıysak Kanal İstanbul'u da yapacak iradeye de güce de sahibiz. İBB'nin böyle bir projeye katkısını da beklemiyoruz. 110 milyar yeni vergi yükü gelecek ifadesi de asılsız bir ifadedir. Proje ülkemizin menfaati içindir. Bu, parasal büyüklükle ölçülemeyecek kadar değerlidir. Birçok finansman modeliyle birçok projeyi hayata geçirdik. Burada da bu modellerden birini değerlendireceğiz. İnşallah önümüzdeki yıldan itibaren kanal İstanbul projesi de başlayacaktır. Boğazdan ücretsiz geçiş hali söz konusu değildir.

* Gemilerin Kanal İstanbul'u tercih etmesi gemiler için önemli bir avantaj sağlıyor. Boğazdan geçen gemilerin yaklaşık 14 saat tankerlerde 30 saate ulaşan bekleme süreleri var. Beklemekten kaynaklanan ekonomik kayıp milyonlarca dolara ulaşmaktadır. İnşallah Kanal İstanbul projesiyle bekleme sürecinin azalacağı bir projeyi ülkemize kazandırmış olacağız. 2 milyar metreküp hafriyat çıkacak ve trafik olumsuz etkileneceği ifade edilmektedir. 1,15 milyar metreküp hafriyat çıkacaktır. Bunların depolanacağı alan kanalın iki yanında yükler alınacak ve Karadeniz kıyısında dökümler yapılacaktır. İstanbul'a kesinlikle giril çıkış yapılmayacaktır.

* İstanbul'a yeni 1,2 milyon nüfusa gelecek iddiası da uydurmadır. Kanal İstanbul'un 2 yakasına gelecek nüfus miktarı 500 bindir. İki akıllı şehir milletimize armağan edeceğiz. Marmara ve Karadeniz'de balık yok olacak denilmektedir. Yaptığımız çalımalar sonucunda yılın hiçbir döneminde çözünmüş oksijenin canlı yaşamı için gerekli sınırın altına düşmediği görülmüştür.

-Açılacak yeni kanal hangi rejime göre idare edilecek?

Montrö ile ilgili bizim bir sıkıntımız yok. Kanal İstanbul projesi Montrö'nün dışında bir projedir. Geçmek isteyen bekleme süresini dikkate alarak oradan geçsin. Nasıl boğazın altında geçtiysek bağımsız bir projedir. Hukuk tamamen ayrı şekilde. Montrö ayrı kanal İstanbul ayrıdır. Montrö'deki hukuka zeval gelmeyecek şekilde kanal İstanbul yürütülecektir.

  • Etiketler:

Yorum Yaz