Of Aman Nalan köpekleriyle yaşamak için Kurtköy'de villa aldı!
1994 yılından beri 'Of Aman Nalan' olarak tanınan Nalan Tokyürek (39) gerçek bir hayvansevermiş meğer
1994 yılından beri 'Of Aman Nalan' olarak tanınan Nalan Tokyürek (39) gerçek bir hayvansevermiş meğer. Sadece kendisinin ve ailesinin değil, evinde barındırdığı sayısız hayvan için de yıllarca huzura yatırım yapmış
Sonunda İstanbul- Kurtköy'den üç katlı villa almış ve hepsi huzura ermiş. Nalan Tokyürek şimdi, çoğu sakat dört köpeğiyle yalnız ama mutlu bir yaşam sürüyor.
Sizin de hayalinizde şarkıcı olmak mı vardı?
Çocukluğumdan beri şarkı söylemeyi çok seviyordum ama nedense “Çocuk doktoru olacağım” diyordum. Babamın yüzünden şarkıcı oldum. 18 yıldır da sanat camiasının içindeyim.
Babanız yüzünden mi?
Babamın banyoda tıraş olurken şarkı söylemesi hoşuma giderdi, bana da şarkı öğretmesini isterdim. Babam da klozetin kapağını kapatıp beni üstüne oturtur, şarkı öğretirdi. İlkokul üçüncü sınıfta TRT İstanbul Radyosu çocuk korosundaydım.
Demek şarkıcı olmayı beynime yazmışım.
Sizi kim keşfetmişti?
Söz yazarı rahmetli Zeynep Talu, beni Garo Mafyan'a tavsiye etmiş. Garo Bey de merak ederek çalıştığım yere geldi, sesimi çok beğendi. Albüm teklifinde bulundu. Her şey böyle başladı. Ama benim derdim ‘albüm yapayım da meşhur olayım' değildi. Konservatuara girdiğim andan itibaren müzik öğretmenliği yapacağımı düşünmüştüm.
‘Yıllarca huzura yatırım yaptım'
Bunca yıldır yeterli miktarda para kazandınız mı? 2000 yılına kadar kadın sanatçılar içinde en çok çalışandım. Yıllarca gece kulüplerinde çalıştım. Farklı harcamalarım da yoktu. Sadece eve ve huzurlu bir hayata endekslenmiştim. Yıllarca hep huzura yatırım yaptım.
Nasıl yani?
Zamanında insanlara güvendiğim, yazılı değil sözlü anlaşmalar yaptığım için darbeler yemiş, kaç kez mahkemelik olmuştum. Bu yüzden de aklımda fazla insanın olmadığı yerlerde yaşamak vardı. Bunu da başardım.
‘Negatif enerjilere hayatımda yer yok'
Ne yaptınız da bunu başardınız?
Negatif enerjileri etrafımdan uzaklaştırdım. Eski dostlarımdan hiç vazgeçmedim ama yeni dostluklar inşa etmedim. Arkadaşlarım oldu fakat hep sınırlar içinde kaldı. Diyorlar ki “Bu camiada dost yok.” Bence ‘dost' yerine ‘arkadaş' demek lazım. Çünkü ‘dost' kelimesinin anlamı farklı! Hırsın olduğu yerde dost aramak saçma zaten.
Bu üç katlı evi de bu amaç için mi aldınız?
Bir anlamda evet. Daha önce Acarkent'teydim, şimdi Kurtköy'deyim. Burayı seçmemdeki başlıca etken, köpeklerim.
Köpekleriniz mi?
Evet. Onlar son nefesini verene kadar da buradayım. Onlara daha iyi bakacağım bir yer ararken bu siteyi buldum, ailece yerleştik. Köpeklerimin de rahat yaşamasını istiyorum.
Kaç köpekten söz ediyoruz?
4 köpeğim var. Ön ayağı olmayan Fındık ile arka ayağı olmayan ve kalbinden rahatsız Tarçın'ı Yedikule Hayvan Barınağı'ndan aldım. Diğer köpeğim Zeytin epilepsi hastası; ablam veterinerde görmüş, eve getirdi. Çaki ise aç olarak kapıma gelmişti.
‘Zevk uğruna hayvan alınmaz'
Sokaklara bırakılan hayvanlar için ne düşünüyorsunuz?
Bunu kesinlikle anlayamıyorum. “Şu cins olsun, şöyle olsun, böyle olsun” diye hayvan alan, sonra da bakamayıp sokağa bırakanlara aklım ermiyor. Bir zevk uğruna çocuk yapılamayacağı gibi, bir heves uğruna da hayvan satın alınamaz.
Kapınıza bakıma muhtaç bir hayvan gelse, alır mısınız?
Gördüğüme kayıtsız kalamıyorum. İnsanız sonuçta. İnsan olan bunu yapmalı, durumu iyi ise alıp bakmalı. Hayvanların bizim kadar zekası olsaydı yöneten onlar olurdu. O zaman belki biz insanlar sokaklardan toplanıyor olurduk.
‘İbadet de gizli kabahat de'
Bugüne kadar kaç hayvanınız oldu?
20 yılda kuş ve kedi dahil 17'yi geçmiştir. Hep de hasta köpeklerim oldu. Çocuklar, hayvanlara zaafım olduğunu bildikleri için kapımızın önüne gelerek “Köpekleri doktora götürelim abla” demesiyle başladı benim serüvenim. İstisnalar haricinde sağlam köpek almayı hiçbir zaman tercih etmedim. Sağlam hayvan doğada kendine bakabilir ama sakat hayvanın bu şansı yok.
Size “Hayvan yerine çocuk baksana” diyen olmuyor mu?
Nereden biliyorlar bakmadığımı?.. İbadet de gizli, kabahat de. Ben yardıma muhtaç olan hayvanların bakıcısıyım. Ama hayvanları çok sevsem de çocuklarla kıyaslamam. Bunu eşdeğer tutup da böyle düşünen insanların aklından şüphe ediyorum.
Kimsesiz bir çocuk almak istediğiniz oldu mu?
Daha önceki yıllarda düşünmedim değil. Evlat edinmek istedim. Ama o zamanlar vermiyorlardı. Daha sonra da yeğenlerim oldu. Şimdi, hayatıma bir çocuk girecekse babası da olsun isterim.
Klibinizi gelinlikle çektiniz, gerçeğini ne zaman giyeceksiniz?
Ben ‘hayatımın şu döneminde evleneceğim' diye yaşamadım ki. Evliliklerde mutsuzluğu görüyorum. Oysa ben mutlu olmak istiyorum. Hayatımı zindan etmek istemem. Alnıma yazıldıysa elbet bir gün o da olacak. Kısmet.
Ömer Gören / Posta
Yorum Yaz