maritbet girişmaritbet
Bu ne yaman çelişki!

Bu ne yaman çelişki!

Konut fiyatlarındaki artış hızının yavaşlaması ile piyasa alım fırsatı vermeye başladı. Sektör temsilcileri bugün alınan bir konutun önümüzdeki yıllarda ciddi değer kazanacağını belirtiyor. Ancak Türk yatırımcılar tüm bu tabloya rağmen yurtdışını tercih etmeye devam ediyor. Öte yandan Türk müteahhitler de ülke yerine yurtdışında proje üretmeye başladı.

Türklerin 2023 yılında yurtdışından aldıkları konut sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 173 oranında arttı. Toplam alım rakamı 2 milyar 86 milyon dolara yükseldi. Bir dönem yabancıya konut satışında rekor kıran ülkemiz, bugün yurtdışından en fazla konut alımı yapan ülke pozisyonuna geldi. Ancak uzmanlar yurtdışı yatırımları konusunda uyarılarda bulunuyor.

Bir zamanlar yabancıya konut satışında rekor kıran ülkemiz, şimdiler de yurtdışından en fazla konut alımı yapan ülke pozisyonuna geldi. Merkez Bankası 2023 Ödemeler Dengesi İstatistikleri’ne göre; Türk vatandaşlarının yurt dışındaki gayrimenkul yatırımları, 2023 yılında büyük bir artış yaşadı. 2022'nin toplamında 701 milyon dolar olan yatırım miktarı, 2023'te 2 milyar 86 milyon dolarla yüzde 173 oranında arttı. Oysaki pandemi öncesinden durum çok farklıydı. Ülkemizdeki konut satışları 2020 yılında 1 milyon 499 bin adet ile tarihi rekor kırmıştı. Yabancıya konut satış rekoru ise, 67 bin 490 adet ile 2022 yılında gelmişti. 260 sektöre dokunan gayrimenkul piyasası, ekonomik büyümede başrol oynuyordu. Ancak küresel ekonomik krizin etkileriyle; enflasyonun artması, girdi maliyetlerindeki yükseliş, finansman sorunları, yatırım geri dönüşlerinin uzaması ve yabancı düşmanlığı Türkiye konut piyasasını bu noktaya getirdi.

Luxera'dan stratejik iş birliği!

Luxera Gayrimenkul, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad’daki 27’inci MÜSİAD Uluslararası İş Forumu (IBF) açılışında, Adwaa Alkhalil Group ile stratejik bir iş birliği anlaşması imzaladığını duyurdu. IBF açılışında gerçekleşen imza töreni, Luxera Gayrimenkul adına YKB Ramazan Taş ve CEO Cemal Süleyman, Adwaa Alkhalil Group adına ise CEO Motaz Saleh imzaları ve katılımlarıyla gerçekleşti. Luxera Gayrimenkul ‘ün Türkiye'nin sınırlarını aşarak girişimlerini genişlettiği bu stratejik iş birliği, Suudi Arabistan'ın gelecekteki konut, villa ve otel projelerine yönelik bir dizi yatırımı içeriyor.

Ticaretimiz güçlenecek

Gerçekleştirilen imza töreni sonrasında anlaşmanın detaylarına değinen ve iş birliği açısından önemli bir adım atıldığını ifade eden Luxera Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Taş "Adwaa Alkhalil Group ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliğiyle birlikte Luxera Gayrimenkul olarak sürdürülebilir büyüme hedefimize önemli bir katkı sağladığımızı düşünüyorum. Suudi Arabistan'ın etkileyici vizyonu olan 'Suudi 2030' kapsamında, Türk şirketleri olarak bu önemli projelere katılmaktan büyük bir onur duyuyoruz” dedi. “Bu anlaşma, iki ülke arasındaki güçlü ekonomik bağları pekiştirmemize ve inşaat sektöründeki uzmanlığımızı Suudi Arabistan pazarına taşımamıza olanak tanıyacak” diyen Ramazan Taş “Suudi Arabistan 2030 Vizyonu çerçevesinde hayata geçirilmesi planlanan toplam 1,3 trilyon dolarlık yatırım ve müteahhitlik projelerinde, Türk firmalarının daha çok yer alması için T.C. Ticaret Bakanlığı, her türlü desteği sağlamaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

2 milyar Dolar harcadık

Ülkemizdeki konut satışları 2023 yılından 1 milyon 225 bin adet ile son 10 yılın en kötü tablosunu gördü. Yabancıya satış bir önceki yıla göre yüzde 48.1 oranında azaldı. Buna karşın Türk vatandaşlarının yurtdışından aldıkları konut sayısı rekor kırdı. Yatırımcılar, daha iyi kazanç sağlayacağını düşündükleri ülkelerden ev almaya başladı. Ancak sektör temsilcileri yurtdışında yapılan yanlış konut yatırımların kötü sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunuyor. Bu haftaki sayfamızda işte bu sorunun cevabını aradık. Dünyadaki konut sektörünün son durumunu ve yurtdışından konut alımının cazip olup olmadığını araştırdık.

Konut sektörü eski günlerine geri dönecek

Pandemi ile başlayan ekonomik kriz gelişmekte olan ülkeleri derinden etkiledi. Yerel para birimleri dolar karşısında hızla eridi. Enflasyon oranları tavan yaptı. İnsanların alım gücü azaldı. Birçok sektör bu durumdan etkilendi. Gayrimenkulde bu sınıfta yer aldı. Alımlar düştü. Faizler tavan yaptı. Yatırımların geri dönüşü uzadı. Parasını korumak isteyenler alternatif kanallara kaydı. Ancak ‘güvenli liman’ pozisyonuyla tanınan gayrimenkul sektörü hala gücünü kaybetmedi. Her ne kadar sorunlar yaşansa da güçlü firmalar ayakta kalmayı başardı. Sektörden aldığımız geri dönüşler; 2024 ve 2025 yılında yeniden eski günlere dönüleceği sinyali veriyor.

Yabancı düşmanlığı olumsuz etkiledi

2022 yılında siyasi malzeme haline getirilen yabancı düşmanlığı da konut sektörünü olumsuz etkiledi. Milyarlarca dolarlık alımlar diğer ülkelere kaydı. Hâl böyle olunca müteahhitler finansman sorunu yaşamaya başladı. Yeni projeler üretilemedi ve fiyatlar bir anda yükselmeye başladı.

Vaatlere inanıp yanlışa düşmeyin

Sektör temsilcileri Türk vatandaşların yurtdışından konut alımı yapmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Konuyu sizlere şöyle özetleyelim: “Bugün konut fiyatlarındaki artış nedeniyle insanlar yurtdışına kaymaya başladı. Ancak hem siyasi hem de ekonomik konjonktür bu yatırımları riske atabilir. Birçok yatırım danışmanının ‘Şişli’de de 2+1 daire alacağınıza ABD’de villada oturursunuz gibi vaatlerine inanmak doğru değil. Türkiye’deki yatırım her zaman kazandırır. Ayrıca 2 milyar dolarlık bir yatırımın Türkiye’de kalması manevi açıdan da oldukça önemli. Öte yandan Türk gayrimenkul sektörünün önümüzdeki yıllarda eski cazibesini yeniden yakalayacağını ifade etmekte fayda var.”

Dünya da işler çok iyi gitmiyor

Konut alımlarında Türkiye yerine yurtdışını tercih edenleri çok iyi bir tablo beklemiyor. Son verilere göre; ABD'de konut satışları, artan mortgage (konut kredisi) faiz oranları ve düşük konut stokunun etkisiyle 2023 yılında, 1995'ten bu yana en düşük seviyesini gördü ve fiyatlar yükselişe geçti. Çin ve Avrupa ülkelerinde de aynı durum gözlendi. Konut satışlarındaki düşüş kiralamaya olan ilgiyi artırınca, kiralık konut fiyatları arttı. Hal böyle olunca bu ülkelerdeki evsiz sayısı da son 30 yılın en yüksek rakamlarına ulaştı. Global konut piyasasındaki krizin en büyük nedenleri arasında; İnşaat maliyetlerindeki yükseliş, konut kredi faizlerinde yaşanan artış ve alım gücünün düşüşü olarak sıralandı.

Yapı uzmanları uyarıyor

*Yurtdışından yaptığınız yatırım ile kira getirisi elde edebilirsiniz ancak olası bir sorun ile karşılaştığınızda bunu çözmeniz uzun sürecektir. Mahkeme süreci çok ağır ilerlemek ile birlikte hukuk sistemi kendi vatandaşlarına imtiyaz sağlamaktadır.

*Şayet yaşamak istiyorsanız Avrupa’da hayat kolay değil. Mevcut ekonomik kriz birçok ülkenin refah seviyesini düşürdü. Alım gücü geriledi. Hele ki Türkiye’de kazanıp Avrupa'da harcama yapıyorsanız bu hiç de mantıklı değil.

*Öte yandan Avrupa’daki binaların yaş ortalaması Türkiye’nin çok üzerinde. Dolayısıyla eski evlerin bakım ve tamirat bedelleri oldukça yüksek.

*Ayrıca yurtdışından alınacak bir evin prim yapma oranı oldukça düşük. Örneğin 400 bin Avroya aldığınız bir ev, 5 yıl sonrada aynı fiyata ancak satabilirsiniz.

*Dolandırıcılık vakaları da artmış durumda. Bu konuda da dikkatli olmanızda fayda var.

Kamu binaları ve okullar da acil dönüşmeli

Deprem kuşağında olan ülkemizde kentsel dönüşüm seferberliği hızla devam ediyor. Hükümet TOKİ eliyle yeni projeler ir bir başlıyor. Ayrıca bireysel olarak vatandaşların da evini dönüştürmeli için çeşitli destekler sunuluyor. Ancak evlerin dönüşümü ne kadar önemliyse kamu kurumları, okullar, köprü ve viyadüklerin dönüşümü de hayati önem taşıyor. Bugün ülkemizdeki okulların birçoğu eski ve risk altında. Milyonlarca öğrenci her gün okullarda eğitim görüyor. Aynı şekilde köprü ve viyadükler de tehlike arz ediyor. Yine aynı şekilde belediye binaları ve kamu kurumları da eski yapılardan oluşuyor.

Köprüler de sorunlu!

Deprem uzmanları kentsel dönüşümde alt yapı ve kamu binalarının da önemli olduğuna dikkat çekerek “Özellikle belediye binaları çok eski yapılardan oluşuyor. Ayrıca okullar ve diğer eğitim kurumlarının bina yaşları da çok yüksek. Zamanında ihale usulü alınan bu binalar hızla bitirildi. Okullar da aynı şekilde. Kentsel dönüşümde evler kadar bu binalarda önemli. Köprü ve viyadüklerin de hali ortada. Acilen yenilenmesi ya da güçlendirilmesi gerek” diyor. 

Betonarme su depoları Yapı ömrünü kısaltıyor

Türkiye’nin yüzde 92'si deprem kuşağı üzerinde yer alıyor. Depreme hazırlıklı olmak için mevcut yapı stoğunun risk faktörlerini doğru bir şekilde değerlendirmek gerekiyor. Bina altlarında bulunan betonarme su depoları da risk faktörleri arasında yer alıyor. Çünkü depremler nedeniyle statik taşıyıcılığını kaybeden betonarme su depolarında zamanla sızdırma problemleri oluşuyor. Bu durum ise binanın yük taşıma kapasitesini düşürüyor. Sektör temsilcileri konuyla ilgili olarak “Yapıları depreme dayanıklı sistemler ile koruyarak deprem esnasında oluşabilecek riskleri minimize etmek hayati önem taşıyor. Bina altlarında bulunan ve binalar için risk faktörü oluşturan betonarme su depolarını da bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor. Çünkü depremler ve sarsıntılar nedeniyle statik taşıyıcılığını kaybeden betonarme su depolarında zamanla sızdırma problemi oluşuyor. Bu durum ise binanın yük taşıma kapasitesini düşürüyor” diyor.

Site aidatları hız klesmiyor

Son yıllarda ev sahipleri ve kiracıların ortak sorunu aidatlar oldu. Araştırmalara göre İstanbul’da bu yıl yüzde 25-71 bandında olan aidat zamları, kimi sitelerde yüzde 150’ye kadar çıktı. Yapılan araştırmalara göre İstanbul’da 100 metrekare alana sahip daire başına ortalama aidat tutarı 1.600 liraya ulaştı. Lüks sitelerde ise rakam 50 bin liraya kadar çıktı. Araştırma sonuçlarına göre İzmir genelinde ise bu yıl aidat artış oranları İstanbul ortalamasına kıyasla daha yüksek ve yaklaşık yüzde 65 seviyesinde. İzmir’de aidatların 1.600 lira ile 9.500 lirada olduğu belirtildi. Ankara’da aidat artışları İstanbul ile benzer ve ortalama yüzde 50 seviyesinde. Başkentte de ortalama aidatlar 1.500 lira ile 8.000 lira arasında değişiyor. 

  • Etiketler:

Yorum Yaz