maritbet girişmaritbet
Doğan Hasol: Türkiye ne yazık ki plan özürlü!

Doğan Hasol: Türkiye ne yazık ki plan özürlü!

Türkiye'nin her şeyden önce ciddi planlamaya ihtiyacı olduğunu belirten Yapı-Endüstri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol, "Gecekonduların yerleşmesini doğru kabul edip, kentsel dönüşüm altında yeni mahalleler kurmaya çalışıyoruz" dedi

 

İstanbul İnşaatçılar Demeği Başkanı Nazmi Durbakayım, sivil bir hareketi başlatmadan, kamu binalarından birkaç tanesini yıkmakla "Afet Yasası faydalı olacak, çözüm getirecek" diye düşünmeyi iyimserlik olarak gördüğünü söyledi. 
 
Durbakayım, Yapı-Endüstri Merkezi'nde "Değişim Dönüşüm" temasıyla düzenlenen "Konut Konferansı 2012"nin açılışında yaptığı konuşmada, Afet Yasası'nın bir milat olduğunu ancak gelecekte de adı Afet Yasası veya başka bir ad altında yeni bir yasaya ihtiyaç olmaması için yapılan tatmin edici bir çalışma görmediğini ifade etti. Afet Yasasının muvaffak olabilmesi için topyekun bir harekete gerek olduğunu anlatan Durbakayım, "Sivil bir hareketi başlatmadan, kamu binalarından bir kaç tanesini yıkmakla Afet Yasası faydalı olacak, çözüm getirecek' diye düşünmemizi iyimserlik olarak görüyorum. Yasa çıkalı 4,5 ay oldu. Yasa çıktığında vatandaşın şöyle bir sevinci oldu; '2/3 karar verdiğinde, 13 senedir tabut olarak yaşanan problemli binalar çözülecek' denildi. O, öyle olmadı. Çünkü bunun olabilmesi için birilerinin imza atması lazım. Bürokrat da memur da bu işten çekiniyor. Çünkü neticede bu dönüp de bir dava konusu olursa, yargılanmaktan korkuyor" dedi. 
 
MÜTEAHİTLER DİSİPLİN ALTNA ALINMALI 
 
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın, bu konuyu samimi olarak her zaman dile getirdiğini ve takipçisi olduğunu ifade eden Durbakayım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sayın Bakan diyor ki; 'Belediyeler elini taşın altına koysun, aktif olmazlarsa devreye gireriz'. Netice itibarıyla vatandaşın bildiği, gazeteden duyduğu bu. Ancak sivil bir tane örneği şu ana kadar yok. Plan yapma yetkisinin de kontrol altına alınması lazım. Afet Yasası'ndan yararlanıp, kentsel dönüşümün yapılması için 400-700 milyar liralık bir kaynak ihtiyacından bahsediliyor. Böyle bir kaynağın bulunması devlet elinden mümkün değil. 2B'den bir miktar para gelecek, o da 9-10 milyar lira civarında. Sanırım şimdi ondan da vazgeçtiler. Bu ancak, özel sektörün bu konuda katma değerini yaratması suretiyle olabilir. Oysa konut sektörümüzde suçlu müteahhit. Müteahhitleri, belli bir disiplin altına almak lazım." İnşaat sektörünün son dönemlerdeki sıkıntılarına da değinen Durbakayım, "konut sektörünün, 2005'ten itibaren kimilerinin beğendiği, kimilerinin beğenmediği şekilde şaha kalktığını" söyledi. 
 
DOĞRULARA İHTİYACIMIZ VAR 
 
Yapı-Endüstri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol da konut konusunda 1960'lı yıllarda söylenen şeylerin, günümüzde hala bütün meslek kuruluşları ve mimarlar odası tarafından söylenmeye devam edildiğini belirterek, "Mimarlar odası da doğrulan söylediği için bütün hükümetlerin hedefinde oldu. Bütün hükümetler bugüne kadar mimarlar odasını muhalif kuruluş kabul ettiler ama bizim doğrulara ihtiyacımız var" dedi. 
 
Hasol, 1999 Marmara Depremi'nin ardından meydana gelen hasarların, müteahhitlere ihale edildiğini ifade ederek, projesiz, programsız, plansız yapılan inşaatların sektörü bu hale getirdiğini söyledi. Anadolu'dan büyük şehirlere başlayan göçün ardından 1960'lı yıllarda Devlet Planlama Teşkilatı'nın kurulduğunu hatırlatan Hasol, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ekonomik Planlama Dairesi ve Sosyal Planlama Dairesi vardı ama yerleşme planlarını yapacak hiçbir daire yoktu. O tarihte mimarlar odasında görevliydim. Israrla, ülke çapında bir yerleşme planlaması yapılmasını savunduk, olmadı. Gecekondulaşma aldı başını gitti. Gecekonduların birinci evresi yine masumdur, insanların barınma ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir olguydu. Fakat sonra onlara politik ödüller verilerek, tapular dağıtıldı, yeni imar hakları verildi ve bugünkü çarpık kentleşme dediğimiz olgu ortaya çıktı. Kaçak yapıları da bunlara eklediğimiz zaman, hiç bir şekilde çağdaş normların kabul edemeyeceği tarzda çarpık şehirlerimiz oldu. Şimdi bu stokla karşı karşıyayız. Bu stoğun sorumlusu kimdir? Birinci derecedeki sorumlu, siyasi partilerdir. Çünkü gecekondu alanlarına oy deposu olarak bakıldı. Şimdi bunlardan nasıl kurtulacağız diye bakıyoruz." 
 
Doğan Hasol, Türkiye'nin her şeyden önce ciddi planlamaya ihtiyacı olduğunu belirterek, "Planlamak, geleceği düzen altına almak demektir ama Türkiye ne yazık ki plan özürlü. Gecekonduların yerleşmesini doğru kabul edip, kentsel dönüşüm altında yeni mahalleler kurmaya çalışıyoruz. Yine planlamada ciddi bir eksikliğimiz olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu. 
 
Bizim Gazete

Yorum Yaz

Benzer Haberler

Türkiye'nin dünyaca ünlü antik kentleri
  • 29.04.2024 12:02

Türkiye'nin dünyaca ünlü antik kentleri

Türkiye'de birçok antik kent bulunuyor. Bu kentlerden tüm dünyada bilinen kentle ...

Türkiye'nin 4 bölgesindeki fay hatları!
  • 14.03.2024 14:45

Türkiye'nin 4 bölgesindeki fay hatları!

Marmara, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesi'nde bulunan fay hatları ve yüzey kır ...

Türkiye'de havacılığın 10 yıllık altın çağı!
  • 22.02.2024 16:55

Türkiye'de havacılığın 10 yıllık altın çağı!

Türk savunma sanayisi yaklaşık 10 yıllık dönemde 9 milli platformun ilk uçuşları ...

Kalkınma Yolu projesi bölge ülkelerini yakınlaştırmayı planlıyor
  • 09.02.2024 11:22

Kalkınma Yolu projesi bölge ülkelerini yakınlaştırmayı planlıyor

Kalkınma Yolu projesi Avrupa'dan Basra Körfezi'ne kadar geniş bir coğrafyada fay ...

2023 yılında meteorolojinin "en"leri bu bölgelerde kaydedildi!
  • 30.01.2024 16:24

2023 yılında meteorolojinin "en"leri bu bölgelerde kaydedildi!

2023'te en yüksek sıcaklık 49,5 derece ile Eskişehir'in Sarıcakaya ilçesinde, en ...