maritbet girişmaritbet
Emlak vergisinde itiraz hakkına ilişkin bilinmeyenler!

Emlak vergisinde itiraz hakkına ilişkin bilinmeyenler!

13 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi karan ile emlak vergisi değer tespitine ilişkin dava açma hakkını kısıtlayan kanun hükmü iptal edildi

 

İptal kararı ile emlak sahipleri bina, arsa ve arazileri için takdir edilen değerlere karşı dava açma hakkını kazandı. 
 
Türk Vergi sisteminde beyan esasına dayalı vergileme esastır. 
 
Ne kadar gelir elde ettiğinizi siz beyan edersiniz, vergi de beyan ettiğiniz tutar üzerinden tahakkuk eder. Beyanınız sonradan incelemeye tabi tutulabilir. Eksik beyanda bulunduğunuz tespit edilirse cezalı tarhiyat yapılır. 
 
Emlak vergisi ise beyana dayalı bir vergi değil. Emlak Vergisi matrahlarını belediyeler belirliyor, mükellefler de tarh edilen vergileri ödüyor. 
 
VERGİNİN KONUSU 
Emlak Vergisi, iki kısımdan oluşuyor; bina vergisi ve arazi vergisi. Türkiye sınırlan içinde bulunan binalar bina vergisine, arazi ve arsalar ise arazi vergisine tabi. Belediye sınırları içinde belediyece parsellenmiş araziler arsa sayılmaktadır. Aynca Belediye sınırları içinde veya dışında parsellenmemiş araziden hangilerinin Emlak Vergisi Kanunu'na göre arsa sayılacağı da Bakanlar Kumlu Karan ile belli olmaktadır. 
 
Bina ve arazi vergisini; binanın sahibi, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler ödemektedir. 
Bina ve arazi vergisinin matrahı bina ve arazinin Emlak Vergisi Kanunu hükümlerine göre tespit edilen vergi değeridir. 
 
VERGİ NASIL HASAPLANIYOR? 
Vergiyi hesaplayabilmek için önce vergi değerinin tespit edilmesi gerekiyor. 
Arsa ve araziler için vergi değeri takdir komisyonlarınca hesaplanmaktadır. 
Binalar için vergi değeri; bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile takdir komisyonlarınca hesaplanan arsa veya arsa payı değeri de dikkate alınarak hesaplanmaktadır. 
 
Bina inşaat metrekare maliyet bedelleri her yıl ilan edilmektedir. 
Ancak arsa ve arazi değerleri dört yılda bir takdir komisyonlarınca tespit edilmektedir. 
Takdir komisyonlarının dört yılda bir belirlediği değerler, ilgili ticaret ve ziraat odalarına, mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere gönderilmektedir. 
Emlak vergi değerleri de ilgili belediyelerce, takdir komisyonları tarafından takdir olunan birim değerler dikkate alınarak hesaplanmaktadır. 
 
Daha anlaşılır bir biçimde özetlersek; belediyelerin ödeyeceğimiz vergiyi belirlemeleri, birim inşaat metrekare maliyet bedeli ile takdir komisyonlarının belirlediği arsa ve arazi değerlerine bağlı. Zira hesaplama bu değerlere göre yapılıyor. 
Kesinleşen arsa ve arazi birim değerleri, ilgili belediyelerde ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle ilan edilmektedir. 
 
TEBLİĞ ZORUNLULUĞU YOK 
Peki mükellef bu değerleri nasıl öğrenecek? Belediye veya muhtarlıklara gidip bakması gerekiyor. Mükellefe gayrimenkulü ile ilgili tespit olunan yeni değerleri bildirme, tebliğ etme zorunluluğu bulunmuyor. 
 
Belediyeler tarafından tarh edilen vergiler birinci taksiti mart, nisan ve mayıs aylarında, ikinci taksiti ise kasım ayı içinde olmak üzere iki eşit taksitte ödenmektedir. 
 
DAVA AÇMA HAKKI 
Mükellef ilan edilen değerleri fazla bulursa ne olacak? 
Dava açabilir diyeceksiniz. 
Hayır açamaz. En azından şimdiye kadar durum böyle idi. 
Çünkü, takdir komisyonlarının bu kararlarına karşı sadece ilgili kararın tebliğ edildiği kişilerin dava açmasına imkan tanınmıştır. Karar mükelleflere tebliğ edilmediği için, mal sahipleri tarafından dava açılamamaktadır. 
Arsa ve arazi sahiplerinin takdir komisyonlarınca tespit edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerine karşı herhangi bir itiraz hakları olmadığı gibi, konuya ilişkin yargı yoluna başvurma hakları da bulunmamaktadır. 
Vergiyi ödeyecek olan kişinin, olası bir haksızlık karşısında dava açma hakkı yok! O zaman bu kanun Anayasa'ya aykırı olmaz mı? 
idarenin bütün eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Eğer kanun dava açma hakkınızı engelleniyorsa, bu kanun Anayasaya aykırı olmalı. 
Daha önce bu konu pek çok hukukçu tarafından gündeme getirildi. Ne var ki, şimdiye kadar söz konusu hükmün anayasaya aykırılığı iddiasında bulunan çıkmamıştı. 
 
ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARI 
Emlak vergisinin dayanağı olan takdir komisyonu kararının yürürlüğünün durdurulması ve iptali için açılan bir davada, Anayasa Mahkemesi idarenin her türlü eylem ve işleminin yargı yoluna açık olması zorunluluğu getirildiğinden, takdir komisyonu kararlarının kişi ya da kurum yönünden yargı denetimine kapatılmasının buna aykırılık teşkil ettiğine ve ilgili hükmün iptaline karar vermiştir. Karar 13 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. 
İptal kararında; kişinin uğradığı bir haksızlığa veya zarara karşı kendisini savunabilmesinin ya da maruz kaldığı haksız bir uygulama veya işleme karşı haklılığını ileri sürüp kanıtlayabilmesinin, zararını giderebilmesinin en etkili ve güvenceli yolunun, yargı mercileri önünde dava hakkını kullanabilmesi olduğu vurgulanmış; kişilere yargı mercileri önünde dava hakkı tanınmasının hak arama özgürlüğünün bir gereği olduğu belirtilmiştir. 
 
Kararda ayrıca; takdir komisyonlarınca belirlenen değerlere karşı vergi mükellefi olan ve olaydan doğrudan etkilenebilecek gerçek ve tüzel kişilere dava açma hakkı verilmediği sadece yasada değinilen kurum ve kuruluşları harekete geçirerek, asgari ölçüde arsa ve arazi birim değer tespitlerine karşı dava açılabilmesi imkanı tanındığı vurgulanmış; emlak vergisinin hesaplanmasında esas alınan takdir komisyonu kararları idari bir tasarruf olduğu için buna karşı mükelleflere yargı yolunun kapatılmasının, Anayasa ile güvence altına alınmış olan hak arama hürriyeti ve hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığı belirtilmiştir. 
 
ŞİMDİ NE OLACAK? 
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı uyarınca, takdir komisyonlarınca belirlenen değerlere karşı vergi mükellefi olan kişilerin de yargıya başvurabilmesinin önü açılmış bulunmaktadır. 
 
Hali hazırda tesis edilmiş bulunan takdir komisyonu kararlarına karşı, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği kuralı uyarınca, dava yoluna başvurulması mümkün bulunmamaktadır. 
 
Ancak bundan sonraki takdir komisyonu kararlarına karşı dava açılabilecektir. 
Takdir komisyonu kararları dört yılda bir kez tesis edilmektedir. Arsa ve arazi birim değerleri en son 2009 yılında, 2010-2013 yılları için uygulanmak üzere belirlenmişti. 
 
Bir sonraki belirleme 2013 yılında, 2014-2017 yılları için olacak. 
2013 yılında yapılacak tespit için gerçek ve tüzel kişiler tarafından dava yoluna başvurulması mümkün görünmektedir. Bu durumda, pek çok kişinin dava açması, bunun da yargıyı yoğun bir iş yükü altına sokarak sistemi kilitlemesi ihtimal dahilindedir. 
 
Ancak davaların birleştirilerek görülmesi mümkün olduğu gibi, kısa yargılama usullerinin tatbik edilmesi de mümkündür. 
Muhtemeldir ki, idare de ilgili Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda belirtilen sakıncaları önleyecek gerekli yasal değişiklikleri yapacaktır. 
 
Onur Elele / Ekonomist

Yorum Yaz

Benzer Haberler

Emlak Vergisi 2023 yılı vergi değerleri belli oldu!
  • 31.12.2022 09:05

Emlak Vergisi 2023 yılı vergi değerleri belli oldu!

Gelecek yıl çeşitli hizmetlerde uygulanacak vergi ve harç miktarları belirlendi. ...

Emlak Vergisi'nde 2022 yılı ilk taksit ödemesi için son 8 gün!
  • 24.05.2022 10:08

Emlak Vergisi'nde 2022 yılı ilk taksit ödemesi için son 8 gün!

Milyonlarca gayrimenkul sahibini ilgilendiren Emlak Vergisi’nin ilk taksit ödeme ...

Emlak Vergisi'nde muafiyet kılavuzu!
  • 28.03.2022 11:18

Emlak Vergisi'nde muafiyet kılavuzu!

Emlak Vergisi’nin ilk taksit ödemeleri devam ediyor. Bu vergiden muaf olduğu hal ...

Emlak ve temizlik vergilerinde ilk taksit dönemi başladı
  • 01.03.2022 15:25

Emlak ve temizlik vergilerinde ilk taksit dönemi başladı

Geçen yıla ilişkin yıllık gelir vergisi ile 2022 yılı emlak ve çevre temizlik ve ...

Emlak Vergisi ilk taksit ödemeleri 1 Mart'ta başlıyor!
  • 09.02.2022 09:39

Emlak Vergisi ilk taksit ödemeleri 1 Mart'ta başlıyor!

Emlak Vergisi geçen yıl belirlenen yeni oranlar üzerinden hesaplanacak. İlk taks ...