Müteahhitlerin karşılaştığı engeller sektöre zarar veriyor!
Türkiye Gazetesi'nde Necmi Çiçekçi tarafından hazırlanan Emlak&Trend sayfasında bu hafta müteahhitlerin yaşadığı sorunlar ele alındı.
İnşaat sektöründe konut satışı ve yeni proje arzı ile ilgili birtakım sorunlar yaşanıyor. Bankaların düşük faizli kredi vermemesi, muhalefetin sektör ile ilgili olumsuz söylemleri, inşaat malzemesi fiyatlarındaki artış, arsa temini sorunu, bürokratik engeller ve eleman açığı, ekonominin bel kemiği olan bu sektöre zarar veriyor.
Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden inşaat ve gayrimenkul büyümesini sürdürüyor. Pandemi sonrası konut satışları ve yeni proje arzında kısmen yavaşlama olsa da, 250 milyar liralık pazar büyüklüğüne ulaşan inşaat sektörü, 6 milyon kişiye de istihdam sağlıyor. 250 alt sektöre dokunan Türk müteahhitleri, son yıllarda birtakım zorluklarla karşılaşıyor. Sektörün önemli oyuncularından olan bir müteahhitlik firmasının yöneticisi ile, yeni proje arzı ve satışlarla ilgili yaşanan zorlukları konuştuk. İsmini paylaşmak istemeyen sektör temsilcisi, yaşananları tüm açıklığı ile anlattı…
BANKALARIN YÜKSEK FAİZ ORANLARI
Gayrimenkul fiyatlarındaki, enflasyona ve arz eksikliğine bağlı olarak son yıllardaki aşırı yükselme, gayrimenkul almak isteyen tüketicileri doğal olarak finans kaynaklarına yöneltmektedir. Burada en önemli aktör, bankaların temin edeceği düşük faizli mortgage kredileridir. Fakat maalesef bankalar, düşük gösterge faizlerine rağmen mortgage oranlarını bir türlü aylık yüzde 2’nin altına düşürmemektedir. Yüzde 1.5 ve yüzde 2 arasında oran sunan bankalar ise tüketicilere 1 milyon gibi düşük tutarlı kredi sunmaktadırlar. Ayrıca bazı bankalar Mortgage kredisi kullandırmak için müteahhit firmalardan komisyon talep etmeleri, firmaların karlılığın düşürmektedir. Bankaların mortgage kredilerindeki bu isteksiz tavırları sektörde yerli müşterinin satış hızını doğal olarak aşağı yönlü olarak etkilemektedir.
MUHALEFETİN YABANCI KARŞITI SÖYLEMLERİ
Yabancı ülke vatandaşlarına konut satış ülke ekonomisine doğrudan yatırım olarak büyük destek sağlamaktadır. 2022 yılında yabancıya satılan konuttan 6 milyar dolar döviz girişi sağlanmıştır. Bununla birlikte yabancı müşterilerin konut alımları, müteahhitlere önemli destek sağlamaktadır. Fakat 2023 yılının ocak ayında itibaren yabancı satışlarda ciddi bir düşme görülmektedir. Bunun sebebi olarak, yaklaşmakta olan 14 Mayıs seçimleri gösterilmektedir. Özellikle Muhalefet cephesinin iktidara gelmeleri halinde yabancı satışını ve vatandaşlığı durduracaklarına yönelik beyanları, yabancı yatırımcıların, seçimlerin sonuçlarını beklemeye itmiş ve doğal olarak yabancı alımları durma noktasına gelmiştir
İNŞAAT MALZEMESİ
FİYATLARININ ARTMASI
İnşaat maliyet enflasyonun genel ülke enflasyonun 10-12 puan üzerinde seyretmesi, inşaat malzemelerinde stabil olmayan fiyatlama hareketleri ve ürün temin güçlüğü, müteahhit firmanın gerek maliyetine ve gerekse konut teslim hızını olumsuz olarak etkilemektedir. Ayrıca deprem konutları seferberliği ile birlikte ülke genelinde, hazır beton, demir, işçilik ve iş makinesi kiralarında ciddi artışlar yaşanmaktadır.
ARSA TEMİN GÜÇLÜĞÜ
Arsa müteahhidin en üretim girdi kalemidir. Özellikle metropollerde, imarlı arsa temininde ciddi güçlükler yaşanmaktadır. Arsa sahipleri, arsalarını satmak yerine genelde hasılat paylaşımı veya kat karşılığı olarak müteahhitlere vermektedirler. Bu yolla arsaların veren arsa sahipleri yüzde 50 ve üzeri oranda hasılattan pay talep etmektedirler. Dolayısıyla satılan her konutun satış bedelinin yarısı arsa payı olarak kullanılmaktadır. Geri kalan yüzde 50 ile inşaatı yapıp kar elde etmeyi hedefleyen müteahhit mecburen konut satış fiyatların yukarı yönlü revize etmektedir. Bu ise satış zorluğu olarak sektörün karşısında önemli bir problem olarak çıkmaktadır. Devlet burada hazine arazilerini imara açarak yeni rezerv alanlar üretmeli ve müteahhitlere uygun şartlarla arsa temininin yolunu açmalıdır. Merkezi yönetim böylelikle metropollerin genişleme aksını da tayin etmiş olacaktır.
BÜROKRATİK SORUNLAR
Belediyeler, şehir planlaması, ulaşım, altyapı ve toplumsal hizmetler yerine, kurdukları inşaat şirketleri ile müteahhitliğe soyunmaktadırlar. Bu ise sektörde haksız bir rekabet ortamı oluşmaktadır. İnşaat ruhsatı alınması aşamasında, müteahhit firmanın yaklaşık 20 farklı otoriteden, evrak temin etmesi, rapor yazdırması, olur alması, müteahhitlerin önünde ciddi bir bürokratik engel olarak çıkmaktadır. Bu süreç ciddi manada finansman ve zaman kaybına neden olmaktadır. Ruhsatlama sürecinin ciddi bir reforma ihtiyacı vardır. Ayrıca onay mercilerinin zaman zaman tezahür eden keyfi tutumlarının da önlenmesi şarttır.
ÇALIŞACAK USTA BULUNAMAMASI
Yurtdışına giden işgücü ve yeterli sayıda eleman yetişmemesi, inşaat sektöründe yeni bir krize neden oluyor. Pandemi sonrası başlayan sorunun depremle birlikte arttığını belirten sektör temsilcileri acil önlem alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Emek yoğun bir sektör olması nedeniyle inşaat sektöründe çalışmak tercih edilmiyor. Sektörde mühendis ve mimar gibi kollarda istihdam sorunu bulunmazken, duvar ustası gibi daha zor işlerde eleman açığı gözleniyor.
KONUTLARDA GÜNEŞLİ GÜNLER!
Hem çevreci hem de uygun maliyetli olan güneş enerjisi sistemlerine ilgi artıyor. Daha çok fabrika ve büyük işletmelerde görmeye alışık olduğumuz güneş panelleri evlerde de uygulanmaya başlandı. Çatıya, bahçeye veya balkona yerleştirilebilen bu güneş panelleri ile evinizin tüm ısınma ve elektrik ihtiyacınızı karşılamanız mümkün. Üstelik yapılan yatırım da 5 yıl gibi kısa bir sürede kendini amorti ediyor. Konuyla ilgili görüş aldığımız bir sektör temsilcisi, güneş enerjisi sistemleri ile ilgili şunları söyledi: “Sistem 40 yıl boyunca aktif bir şekilde çalışabiliyor. Kurulum için harcanan masraf ise ilk yıllarda telafi ediliyor. Çatı orada durduğu sürece bedelsiz enerji üreten bir sistem. Güneş enerjisi sisteminin maliyet ve çevreye katkı anlamında avantajları da bir hayli fazla. Bedelsiz bir üretim tesisi. Bunun dışında ürettiğiniz yerde tüketiyorsunuz. Herhangi bir kablo kayıpları, transmisyon hatları gibi şeyleri inşa etmenize gerek yok, temiz enerji."
MÜSTAKİL EVLER DAHA UYGUN
Ancak sistemin mevcut teknoloji ile müstakil ve bahçeli evlerde daha verimli olduğunu ifade eden yetkili “İnsanlar bu konuyu değerlendirirken apartmanlar ve dikey binalar için değerlendiriyor. Bu konu öncelikle müstakil çatısı ve aboneliği olan evler için kolay uygulanabilir. Apartmanlardaki ortak alanlar için uygulanabilirliği mevcut. Yani, ortak alanlardaki aydınlatma ve asansör gibi giderler için bir karar alıp, bu şekilde toplu olarak kurabilirler. Apartmanlarda yeterli çatı alanı olmadığı için bu şekilde. 10-20-30 tane dairenin, çok katlı bir apartmanın tamamının elektrik faturasını karşılayabilecek kadar bir çatı alanı mevcut değil. Bu sadece müstakil ve lüks evler için değil, aynı zamanda Anadolu’daki mütevazi olan müstakil evler için de çözüm olabilir. Öte yandan toplu konutlarda balkonlara monte edilebilen ürünler de mevcut. Ancak çatıdaki kadar verimli olmuyor” dedi.
YERLİ MARKALARA TALEP DAHA FAZLA
Güneş enerjisi panelleri 3 gün gibi kısa bir sürede evin çatısına kurulabiliyor. Fiyatları ise markadan markaya değişiklik gösteriyor. Türkiye’de bu sistemleri üreten yerli markalar var. Üstelik ithal ürünlerden daha kaliteli malzeme kullanılıyor. Bu nedenle güneş enerjisi sistemi kurulumunda yerli markalara talep daha fazla.
YENİ HOBİNİZ TOPRAK OLSUN
Organik beslenmek isteyenlerin ilk tercihi olan hobi bahçeleri büyük ilgi görüyor. Toprak ile uğraşmak isteyen birçok kişi; evinin önüne, balkona veya bu işi hobi amaçlı yapmak isteyenler için kiralanan arsalara ilgi gösteriyor. Bu bahçelerde sebze ve meyve yetiştiriciliği yapılıyor. Şayet balkonunuz müsait değilse ve müstakil bir evde yaşamıyorsanız, yalnızca size özel ilgilenebileceğiniz belli büyüklükte hobi bahçeleri bulunuyor.
ŞEHRİN ÇEVRESİ TALEP GÖRÜYOR
Üstünde yalnızca tarım yapılabilen, imarı olmayan ve yapı ruhsatı bulunmayan bu hobi bahçeleri hafta sonunu toprak ile uğraşmak isteyenler için birebir. Hobi bahçesinin en yoğun talep edildiği şehirlerin başında İstanbul geliyor. İstanbullular bu konuda ağırlıklı olarak, Büyükçekmece, Silivri, Çatalca, Arnavutköy, Beykoz, Şile gibi ilçelere yönelmiş durumda. Ayrıca İstanbulluların bir kısmı da şehir dışında hobi bahçesi ediniyor. İstanbul’a 1-2 saat mesafedeki Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bursa, Tekirdağ ve Kırklareli gibi şehirlerde hobi bahçesi kullanımı mevcut.
EVE YAKINLIĞI ÖNEMLİ
Hobi bahçesi alırken ilk dikkat edilecekler hususlardan biri devamlı ikamemize olan uzaklığıdır. Yani sürekli oturduğumuz evimize mümkün olduğunca yakın olmalı, gidip gelirken fazla yol masrafı yapmamalı vakit kaybetmemelidir. İkincil olarak yine özel otomobili olmayanla için toplu taşıma imkânlarını göz önünde bulundurabiliriz. Üçüncül olarak yine ulaşımla ilgili ana yola olan uzaklık göz ardı edilmemelidir, Bahçe alanı ana yola ne kadar uzaksa ve yolu düzgün değilse ulaşım o kadar güç olacaktır.
ALT YAPINIZ TAM OLSUN
Evet, uygun bir mevkide bütçenize uygun bir yer buldunuz ekip biçecek ailenizle hoşça vakit geçireceksiniz peki bahçenizde su ve elektrik var mı, varsa hangi yollarla sağlanmış, resmi abonelik mi yoksa taşıma veya dolaylı yöntemler mi? Gider için foseptik çukuru açılabilir ama elektrik su kesinlikle bulunmalıdır.
BUNLARA DİKKAT EDİN
*Sebzeler güneşi sevdiği için bahçenizin veya balkonunuzun en güneşli bölümünü onlara ayırın.
*Hangi sebze ve meyveleri ekeceğinizi planlayın. Balkabağı, kabak, patlıcan gibi sebzeler bahçenizde daha fazla yer kaplarken; patates, havuç, marul gibi sebzeler nispeten daha az yer kaplar.
*Ektiğiniz fidelerin büyüdüğünde ne kadar yer kaplayacağını bilmek, ekerken aralarında bırakacağınız boşlukları belirlemeniz noktasında size fayda sağlar. Ayrıca otları temizlemek, gübrelemek, çapalamak ve sulamak için de fazladan boşluklar bırakmanız önemli bir detay.
- Etiketler:
Yorum Yaz