CHP'nin mütekabiliyet yasasını engellemesine inşaatçılar kızgın!

Avrupalılar'a gayrimenkul satışına ses çıkarmayan CHP'nin konu Müslüman Araplar'a gelince Mütekabiliyet Yasası'nı Anayasa Mahkemesi'ne taşıması tepki çekti. İspanya, Fransa ve İsviçre örneği veren inşaatçılar, "Niye Araplar gündeme gelince karşı çıkıyorlar?" diyor

 

Batılı ülkelere arsa ve daire satışı yıllardır sorunsuzca sürerken hükümetin Arap, Rus ve Türki Cumhuriyetler'den vatandaşlara da benzer bir uygulamayı getirmek için yaptığı mütekabiliyet düzenlemesi CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürüldü. Yüzbinlerce kişiye istihdam sağlayan inşaat sektörü, cari açığı da kapatması beklenen Tapu ve Kadastro Kanunu'nda yabancılara toprak satışını 2.5'tan 30 hektara çıkaran kanun değişikliğini mahkemeye götüren CHP'ye tepki gösterdi. Türkiye'de Avrupa ve diğer ülkelere satışın serbestçe yapılabildiğini belirten sektör temsilcileri, Arap, Türki Cumhuriyetler ve Ruslar'a ev satılması gündeme gelince muhalefet partisinin karşı çıkmasına anlam veremediklerini söyledi. "Egemenlik elden gider" gerekçesiyle dava açan CHP'nin tavrı ırkçı bulunurken, sektörde "Gereksiz bir korku" ve "Ev satmakla egemenlik elden gitmez" yorumlarına neden oldu. 

 

 

Bugüne kadar özellikle güney sahillerinde İngiliz ve Almanlar başta olmak üzere birçok Avrupalı ev sahibi oldu. Verilere göre, yabancılara, 2008'de 14 milyon, 2009'da 11 milyon, 2010'da 12 milyon, 2011'de ise 18 milyon metrekare satış yapıldı. Bu yıl yabancılara toprak satışını 2.5'dan 30 hektara çıkaran yasayla dünya ekonomisinde rolü artan Arap, Türki Cumhuriyetler ve Ruslar'a da toprak satışına izin verildi. Gayrimenkul Sektörü 2023 Raporu'nda ise bugüne kadar yabancılara 89 milyon metrekare arazi satıldığı vurgulanarak, "Bu oran sadece Afyon'daki Eber Gölü'nün büyüklüğü kadar" denilmişti. 

 

 

İnşaatçılar CHP'nin açtığı davada en büyük tepkiyi 'egemenlik tehdit altında' gerekçesini gösteriyor. Dünya ülkelerinden örnekler veren sektör temsilcileri, "İspanya ve Fransa güney sahillerinde bugüne kadar 500 milyar dolarlık toprak sattı. Her yıl ortalama 7-8 milyar dolarlık satış yapıyorlar. Ancak ne İspanya ne de Fransa'da yabancılara toprak satıldı diye egemenlik elden gitmedi" görüşünde birleşiyor. Bu görüşlerin özgüveni olmayan ülkelerin tavrı olduğunu da belirten sektör temsilcileri, Türk vatandaşlarının da yurtdışında çok sayıda konut ve arazi alımı yaptığını söyleyerek "Ne aldığımız daireleri ne de toprakları buraya getirebiliyoruz. Endişeye gerek yok" yorumu yapıyor. 

 

 

 

İsviçre'de 600 bin euronun üzerinde yer aldığınız zaman oturma izni bile veriyorlar. İsviçre'nin hem toprağı bizden küçük hem de gelir düzeyi çok yüksek. İhtiyaçları olmadığı halde bunu yapıyorlar. Onlarınki vatan toprağı değil mi? Bütün gelişmiş ülkelerin uyguladığı bu yönteme karşı çıkmak geri kalmışlığın zihniyeti. Bir ev sattın diye egemenlik gider mi? Bu saçmalık. Bizim gelişmemizi engelleyen bir zihniyet. Ayrıca bugüne kadar İngiliz'e Alman'a satarken ses çıkmıyordu da şimdi Araplar denilince neden ses çıkarmaya başladılar... Avrupalı'ya satabiliyorum ama kendi din kardeşime hatta tek millet iki devlet dediğimiz Azerbaycanlı kardeşime satamıyorum. Bunun mantığı mı olur? 

 

 

 

Şu anda İngiliz, Alman ve Amerikalılar'a satış yapabiliyoruz. Mütekabiliyet Yasası'yla buna İran, Azerbaycan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ekleniyor. Bunlar yabancı yatırım olarak değerlendirilmeli. Yabancı yatırıma gelme diyebilir misiniz? Ben bunu gereksiz bir korku olarak görüyorum. Bizim vatandaşlarımız da Avrupa'da Amerika'da yer alabiliyorlar. O daireleri buraya getirebiliyorlar mı? Cari açığımıza inşaat sektörünün katkısı var. 

 

 

 

Yabancıların Türkiye'den mülk edinmelerinin egemenlik tehdidi olarak görülmesi çok yanlış. Bu ülkenin kendi özgüveni olmadığını gösteriyor. İspanya bugüne kadar yabancılara 500 milyar dolarlık konut ve arazi satışı yaptı. Fransa'da da benzer örnekler mevcut. Bu ülkelerde egemenliği tehdit eden hiçbir konu gündeme gelmedi. 2001-2005 arasında yabancı sermaye girişi 2.5 milyar dolardı. 2008'de bu rakam 3 milyar dolara ulaştı. Endişeler çok ütopik. 

 

 

Turizmciler Arap ülkelerinde "Ramazanda İstanbul'a gelin" kampanyası başlattı. Arap ülkelerinden gelen turist sayısında azalma olmaması için çalışma başlattıklarını söyleyen Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, "Türk Hava Yolları da bu çalışmaya destek vererek, geliş-gidiş fiyatlarında ciddi bir indirim uygulayacak" dedi. Bu yıl ramazan ayının turizm sezonunun ortasına denk gelmesinin, turizmde "yüksek sezon" trendinde değişikliğe neden olduğu ve turizmcilerin ramazana özel düzenlemelere gittiği bildirildi. Ramazan nedeniyle özellikle yerli turistlerin tatil planlarını ötelediklerini dile getiren Bayındır, şöyle konuştu: "Oteller bayram sonrasına yoğun bir rezervasyon talebi alıyor."