Adile Mermerci Vakfı'nın Çamlıca'da 203 dönüm arsası var!
Tansa Mermercioğlu, Adile Mermerci Vakfı'nın Çamlıca'da 203 dönüm arsası olduğunu dile getirdi
TÜRKİYE kamuoyu Mermerci ailesini yakından tanır. Mehmet Mermerci bir dönem Türkiye sanayisinde çok önemli bir isim olarak yer aldı. Türkiye'nin tek denim kumaşı üreticisi Akfil'in sahibi olan Mermerci ailesi Mehmet beyin vefatı sonrası bir türlü toparlanamadı. Koç ailesi ile de akraba olan Mermerci ailesi Türkiye'nin en büyük gayrimenkul portföylerinden birine sahipti. Mehmet Mermerci'nin büyük kızı Tansa Mermerci Ekşioğlu, zaman içinde kendi işini kurdu. Ekonomi ve uluslararası ilişkiler okuyup aile şirketinde çalıştıktan sonra takı tasarım işine girdi. Çarpıcı takı tasarımlarıyla öne çıktı. İki çocuğu olunca bu işi bıraktı. Şimdi güncel sanat eğitimleri veren SPOT Project adlı şirketin kurucu ortağı. Bu alan Türkiye'de pek fazla bilinen bir iş kolu değil. Tansa hanım bir girişimci olarak bu alanda eğitim boşluğu olduğunu fark etmiş. Sonrasında ise hobisini işe dönüştürmüş. Eğitimlerin yanı sıra SPOT.TER adıyla bir üyelik sistemi de oluşturan Mermerci ve ekibi, genç sanatçıları oluşturdukları bir fonla destekliyorlar. Buna "sanatçı hamiliği" diyen Mermerci, bunu Türkiye'ye yaygınlaştırmak istediğini söylüyor. Tansa Mermerci Ekşioğlu ile yeni işini ve koleksiyonerliğini konuştuk.
Takı tasarımcılığı işinizi tamamen bıraktınız mı?
Evet bıraktım. İki çocuk, aile işleri hepsi bir araya olmuyor. Çok meşakkatli ve vakit alan bir işti. Eski işim tasarımla ilgiliydi, yeni işim sanatla ilgili.
Güncel sanat eğitimleri vermek nereden aklınıza geldi?
Ben ekonomi ve uluslararası ilişkiler okudum. Güncel sanatla ilgilenmeye başladığımda bir sanat objesine nasıl bakılacağını öğrenmek istedim. Biraz araştırdım ve gördüm ki üniversitelerde bile güncel sanat üzerine bir eğitim programı yok. Kurs aradım, o da yoktu. Bu nedenle küratör Pelin Ural'dan özel ders almaya başladım. Bu dersler iki buçuk yıl sürdü. Bu dönemde güncel sanat eğitimlerinde eksiklik olduğunu gördüm.
Peki SPOT'u ne zaman kurdunuz?
SPOT'u iki ortağımla birlikte kuralı iki sene oldu. Laura Carderera ve Zeynep öz bana bu fikirle geldiklerinde hemen "tamam" dedim. Sanatseverleri güncel sanat konusunda bilgilendirmeyi ve bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. Derslerimiz sınıf ortamında gerçekleşiyor ama katılımcıları sahaya da götürüyoruz. Bu bir koleksiyoner evi de bir galeri gezisi de olabiliyor. Bunun dışında SPOT'un yapmak istediği, bu eğitimlerden gelen gelirlerle çok eksikliğini duyduğumuz sanatçı hamiliğini yapmak. SPOT'un eğitimlerinden gelen gelirlerle bir fon yaratıp, bunu bir ya da iki kez genç bir sanatçıya veriyoruz.
İlk olarak hangi sanatçıyı desteklediniz?
İlk fonu Işıl Eğrikavuk'a verdik. (Fonun 10 bin dolar olduğu biliniyor.) Ortağım Zeynep öz küratörlüğünde işini üretti. Biz parayı verip çekilmiyoruz. Projenin başından sonuna kadar içinde oluyoruz; daha sonra da halkla paylaşıyoruz. Işıl, "Dönüşüm Muhteşem Olacak" adıyla bir performans üretti. Bunu SALT Beyoğlu sahnesinde sergiledi. Bizden sonra Işıl bir ödül daha aldı. Ayrıca Sharjah Bienali'ne davet edildi.
SPOT olarak bugüne kadar kaç kişiye eğitim verdiniz?
Uzun derslerimiz gencide yedi hafta sürüyor. Bir günlük workshop ve atölye çalışmalarımız da var. Bugüne kadar 90 kişiye eğitim verdik. Bunların haricinde SPOT.TER diye bir üyelik programı da kurduk. Sisteme üye olanlara yüda en az 10 etkinliğe katılma imkanı veriliyor. Derslere indirimli katılabiliyorlar. Fuarlara giriş VIP kartı, koleksiyoner gezileri, sanatçı stüdyo ziyaretleri, yurtiçi-yurtdışı gezilerimize katılabiliyorlar. Amerikan Express sponsorluğunda uluslararası seminerlerimiz de var. Altı aylık SPOT.TER üyeliği bin 300 TL, bir senelik bedeli ise bin 800 TL... Bize eğitime gelenler dolaylı olarak fonu destekliyor, hami oluyorlar. Ayrıca bundan sonraki amacımız şirketlere de gidip sanatla ilgili dersler vermek. Sanatın iyileştirici ve pozitif yönlerinden çalışanları faydalandırmak istiyoruz.
Koleksiyoner yönünüz de var.Hangi sanatçıları takip ediyorsunuz?
İlk olarak Hakan Kırdar'ın eserlerini aldım. Fotorealistik küçük işlerdi. Daha sonra Nil Bar Güreş'in işlerini aldım. Zaten 2008, benim alım yapmaya başladığım sene Nil Bar'ın bienal senesiydi. Bienal için yaratacağı işleri üretebilmesi için bir fona ihtiyacı vardı. Onunla bir hamilik durumum oluştu.
Nedir sanatçı hamiliği?
Bir sanatçı fikrini oluşturur; fikrin gerçeğe dönüşmesi için verilen maddi destektir. Üretilen eser, fotoğrafsa basılacaktır. Birçok baskı tekniği var. Bunların hepsinin maliyetleri farklıdır. Çerçevesi, rötuşu derken birçok maliyet kalemi var.
Koleksiyonunuzda kaç eser var? Alıp satıyor musunuz?
Koleksiyonumla ilgili rakam vermeyeyim. Benim koleksiyonumda fotoğraf, yağlı boya, video sanatı gibi farklı teknikler var. Ben satmak için almıyorum. Bende bir şey uyandırdığı ve bir duyguyu beslediği için alıyorum. Halil Altındere, Ayşe Erkmen, Cengiz Çekil'i takip ediyorum. Komşularımızdan Doğu Avrupa ve Ortadoğu'dan da takip ettiğim sanatçılar var. Ben bu bölgeye, coğrafyaya konsantre oluyorum, çünkü bu bölgeyi biliyorum. Genellikle 35 yaş altı sanatçıları, yeni yeni tanınan sanatçıları alıyorum. Bu genç sanatçılarla birlikte siz de büyüyorsunuz. Ayrıca bunların rakamları daha makul olabiliyor.
Bahsettiğiniz sanatçıların rakamları ne düzeyde?
350 TL'den başlıyor 50 bin dolara kadar eser bulabiliyorsunuz.
Geçmişte aile işlerinde de sorumluluklarınız olmuştu değil mi?
Benim sorumluluğum gayrimenkullerle ilgiliydi. Akfil denim üreten bir fabrikaydı. Akfil Holding'in çok ciddi bir gayrimenkul portföyü vardı. Bunları geliştirmekten sorumluydum ve yönetim kurulu üyeliğim vardı. Akfil'i ve arsalarının önemli bir bölümünü 2008'de sattık. Adile Mermerci Vakfı'nın yönetim kurulu başkanlığını yapıyorsunuz.
Vakfınızın faaliyetleri neler?
Milli eğitime bağışladığımız okullar var. Bunların bakımlarını yaptırıyoruz, ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Başarılı öğrencilere burs veriyoruz. Engelli insanlara yardım ediyoruz. Vakfımızın birkaç arsası var. Onları da değerlendirmeye çalışıyoruz.
Nerelerde bu araziler?
Bunlardan en değerlisi Çamlıca'da. 203 dönümlük araziyi dedem İhsan Mermerci 1960'larda almış. Arsalarda önemli olan doğru projenin yapılması ki gelir elde edilsin.
Rahime Baş Uçar/PARA
Yorum Yaz