Her 100 İstanbulludan 8'i Ataşehir’de yaşamak istiyor

 

İstanbul'un en genç ilçelerinden biri olan Ataşehir bir yandan Türkiye'nin finans merkezi olmaya hazırlanırken diğer yandan kayıt dışı yapılaşma ve gecekondu ile mücadele ediyor. Türkiye'nin en lüks konutlarında üst gelir grubunu barındıran ilçenin belediyesi ise nüfusunun yüzde 50'sini oluşturan alt gelir gurubundan vatandaşlara daha iyi bir yaşam standardı sağlamak ve istihdam yaratmak için çalışıyor.

Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, en yüksek gelir grubundan en düşük gelir grubuna kadar her kesimden İstanbulluyu ağırlayan Ataşehir'in bu özelliğiyle küçük bir İstanbul örneklemesi sergilediğini belirterek, yapılan bir araştırmaya göre de her 100 İstanbullu aileden 8'inin Ataşehir'de yaşamak istediğini söyledi.

15 Ekim 2008 - 15 Mart 2009 tarihleri arasında Hurriyetemlak.com sitesinde yapılan aramalar üzerinden yapılan bir araştırmaya göre, İstanbul'da satılık konut arayanların yüzde 3.5'inin, kiralık konut arayanların ise yüzde 4.5'inin tercihini Ataşehir'den yana kullandığını belirten İlgezdi, “Bunda da, Ataşehir'in İstanbul'un yeni finans merkezi olarak gösterilmesi ve markalı projelerin ağırlıklı olarak bu bölgede inşa edilmesi önemli rol oynuyor” dedi.

Toplam 150 bin kişilik istihdam ve yıllık 20 milyar dolarlık ekonomi yaratacağı tahmin edilen Finans Merkezi'nin Ataşehir'de ofis sektörünü de ivmelendireceğini kaydeden İlgezdi, “Bu çerçevede belediye olarak yapacağımız planlama çalışmaları sırasında Finans Merkezi'nin yaratacağı sinerjiden yararlanacak projeleri öne çıkarmayı, Finans Merkezi ile entegre olarak yer almak isteyecek işlevleri bölgemize çekmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, İndergi'nin sorularını yanıtladı:
 
- Ataşehir, ekonomik ve sosyal anlamda İstanbul'da nasıl konumlanmış bir ilçe?
- Ataşehir ilçesi, Kadıköy, Ümraniye, Sancaktpe ve Üsküdar İlçelerinden ayrılan mahallelerden oluşturulan yeni bir ilçe. Toplam 17 mahalleye ve yaklaşık 400 bin nüfusa sahibiz. Nüfusumuzun yüzde 50'lik bölümü düşük gelirli, yüzde 30'u orta gelirli ve yüzde 20'lik kısmı da üst gelir gurubuna dahil. İstanbul'un genel olarak sosyal yapısını Ataşehir'de görmemiz mümkün. Kuzeyde TEM yolu, güneyde ise E – 5 yolu ilçemizin sınırlarını oluşturuyor. Dolayısıyla ulaşılabilirlik anlamında büyük bir avantaja sahibiz.

Ataşehir'de çeşitli bölgelerde farklı kentsel dokularda farklı toplumsal kesimlerin yaşadığı açık. Üst, düşük ve orta gelir grubuna ait kesimlerin toplumsal alışkanlıkları, yer seçimleri doğal olarak farklılıklar gösteriyor. Rezidans gibi özel yapılarda üst gelir grubu, sitelerde daha çok üst ve orta gelir grubu, ayrık nizam apartmanların bulunduğu bölgelerde orta ve alt gelir grubu, gecekondu/kaçak yapılaşmış bölgelerde ise alt gelir grubuna ait kesimlerin yaşadığını biliyoruz.
 
- Bu konum özellikle Ataşehir'de yatırım yapmak isteyen yatırımcılara ne gibi fırsatlar getiriyor?
- Bu soruyu yanıtlamak için öncelikle Ataşehir ilçesinin konut, endüstriyel tesis, alışveriş merkezleri ve diğer yapılar açısından önümüzdeki sürece nasıl girdiğini incelememizde yarar var. Konut sektöründe Ataşehir'in, İstanbul'un hedefindeki bölge olarak gündemdeki yerini koruduğunu görüyoruz. 15 Ekim 2008 ile 15 Mart 2009 tarihleri arasında Hurriyetemlak.com'da yapılan aramalar üzerinden hazırlanan verilere göre, İstanbul'da satılık konut arayanların yüzde 3.5'inin, kiralık arayanların da yüzde 4.5'inin tercihi, Ataşehir oldu. Bunda da, Ataşehir'in İstanbul'un yeni finans merkezi olarak gösterilmesi ve markalı projelerin ağırlıklı olarak bu bölgede inşa edilmesi önemli rol oynuyor.
Ataşehir'de 3 adet mevcut, 1 adet inşaatı devam eden alışveriş merkezi bulunuyor. Bölgedeki alışveriş merkezlerinin yer seçimi daha çok E-5 koridorunda yoğunlaşıyor. Ankara'da bulunan merkez bankası ve diğer stratejik ekonomik kurumların Ataşehir'in kuzeyinde belirlenen alanlara Finans Merkezi niteliğiyle taşınacak olmasının bölgede önemli değişiklere sebep olacağını gözlemliyoruz. Tamamlandığında toplam 150 bin kişilik istihdam ve yıllık 20 milyar dolarlık ekonomik hacim yaratacağı tahmin edilen Finans Merkezi'nin Ataşehir'de ofis sektörünü ivmelendireceği açık. Bu çerçevede belediye olarak yapacağımız planlama çalışmaları sırasında Finans Merkezi'nin yaratacağı sinerjiden yararlanacak projeleri öne çıkarmayı, bölgemizde Finans Merkezi ile entegre olarak yer almak isteyecek işlevleri bölgemize çekmeyi hedefliyoruz.
 
- Ataşehir'de yatırım yapmak isteyen yatırımcıya Ataşehir Belediyesi olarak siz ne gibi kolaylıklar sağlayacaksınız?
- Ben de özel sektörden gelen biri olarak kamu yönetimi ile özel sektörün dinamizmini etik ve hukuki çerçevede yeni bir sinerjiye dönüştürmeyi hedefliyorum. Kamunun elinde çok büyük kaynaklar olmadığını ve günümüz koşullarında kriz öğretisinin de etkisiyle gitgide ortak akıl ve işbirliği modelleri çerçevesinde gelişen bir kamu yönetimi anlayışının geliştiğini görürüz. Bunun bir ayağı da toplumdur. Toplumu dışlayan, süreçlere katmayan, fikrini sormayan, bir yerel yönetim idarecisinin uzun vadede başarılı olma şansı çok düşüktür. Bu amaçla yapacağımız ilk iş, tüm yerel ekonomik ve toplumsal aktörlerin, bölgede yaşayanların katılacağı bir ‘Ataşehir vizyonu'nun tanımlanmasıdır. Bu çerçevede belediyenin hangi sektörlerin geliştirilmesi için önderlik edeceği, hangi konularda kolaylaştırıcı rolünü alacağı, buna karşılık diğer aktörlerin de bu vizyona erişmek için rol ve görevleri ortaya çıkacaktır.
İnanıyorum ki, üstünde uzlaşılmış ortak bir vizyon, izlenmesi en kolay yol haritasıdır ve yerel kalkınmanın temel anahtarıdır.
Gelişmiş tüm toplumlar 30 yılı aşkın bir süredir kentlerini bu yöntemle yönetmekte ve başarılı olmaktadır. Bizler yabancı ülkelerdeki kentlere gittiğimizde hayran kaldığımız ekonomik, endüstriyel, barınmaya yönelik ya da kamusal alanların arkasında bu yaklaşımın yattığının bilincinde olan bir yönetim anlayışı ile ülkemizde örnek olacak yerel kalkınma sağlayacağımıza inanıyoruz.
 
- Henüz çok genç bir belediyenin başkanı olarak siz, Ataşehir için nasıl bir gelecek planlıyorsunuz?
- Belediye olarak hedefimiz toplumsal dengeleri bozmadan kentsel yaşam koşullarını her kesim için adil bir şekilde geliştirmeye çalışmaktır. Her bölgenin kendine has sorunları bulunmaktadır, bu sorunların giderilmesi için ilgili idarelerle işbirliği içinde proje geliştirme süreçlerine başladık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ilgili birimleri ile görüşmeler yaparak koordinasyon sağlamaya ve yeri geldiğinde karşılıklı bilgi akışı ile kentin bütününü göz ardı etmeyen yeni bir sürece girdik.
Ataşehir'de bütüncül bir vizyon tanımının yapılması, buna bağlı ekonomik, toplumsal ve fiziksel hedef ve stratejilerin geliştirilmesi ilk hedefimizdir. Bu amaçla Ataşehir Stratejik Mekansal Planı ve buna bağlı projeleri tanımlayacağız.
 
- Ataşehir'deki konut bölgeleri hakkında ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
- Ataşehir'deki bazı alanlardaki niteliksiz, sağlıksız konut bölgelerinin sağlıklaştırılması ve geliştirilmesi yönünde çalışmalar yaparak tüm Ataşehir'i İstanbul'un çağdaş ve yaşanabilir konut bölgeleri arasına sokmayı hedefliyoruz.  Gündemimizdeki bir diğer önemli konu da Ataşehir'deki konut stokunu deprem riskleri açısından analiz etmek. Olası bir depremde vatandaşlarımızın can ve mal güvenliklerine ilişkin tedbirleri almak ve bu yönde projeler geliştirmek bizim için insani önem arz ediyor. Ataşehir'de deprem açısından riskli bölgelerde, yetersiz/sağlıksız kentsel yaşam şartlarının saptandığı yerlerde, görüntü/imaj kirliliği yaşanan bölgelerde, ekonomik/toplumsal zayıflamanın, çöküşün görüldüğü bölgelerde bu projeler katılım ağı yoluyla toplumun ve tüm aktörlerin içinde olacağı bir karar mekanizmasıyla, hangi projenin hangi alanda yapılacağına birlikte karar vermeyi hedefliyoruz. Elbette bu projelere karar verirken, finans ve insan kaynakları çerçevesinde de testler yaparak kamu kaynaklarının kullanımını verimli kılmak, zamanında ve doğru yatırımlara öncelik vermek niyetindeyiz. İlçemizin yerel yönetimimiz öncülüğünde, kamu, özel sektör veya her ikisinin birlikteliği ile; toplumsal katılımı öngören, geniş tabanlı bir örgütlenme sistematiğini ve pratiğini ortaya koyan, bölgenin yerleşik değerlerini ve iç dengelerini bozmadan, bölgesel dinamikler de göz önüne alınarak çağdaşlaşma, bölge halkının yaşam kalitesini yükseltmek üzere uygulama yapacağız. Bölgede yaşayan halk, şehir plancıları, mimarlar, ekonomistler, sosyologlar, ekologlar, pisikologlar, hukukçular gibi danışman niteliğinde komitelerle, derneklerle, vakıflarla, birliklerle, özel şahıslarla ve konuyla ilgili olan herkesin görev üslendiği ve katkı sunduğu ekiplerle projeler geliştireceğiz.
 
- Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) projeleri Ataşehir'e neler kazandırdı. Bunun devamı için siz neler yapacaksınız?
- TOKİ tarafından bu bölgede yapılan yatırımların yarattığı etkiyi önemsiyoruz, bu çerçevede TOKİ ile Ataşehir'in vizyonuna uygun çerçevede olması durumunda, idarenin burada yapacağı projeleri destekleyebileceğimizi düşünüyoruz.

 

- Bu çalışmalar ilçenin ekonomisine nasıl bir katkı yapacak?
- Ataşehir'de iş imkanlarının arttırılması ve yerel ekonomik kalkınmamız için önemli bir hedefin yakalanması ancak bu projelerle mümkün olacak. Elbette bu aşamada sosyal projelerle bölge yaşayanlarımıza mesleki nitelikler kazandırarak onları bu iş imkanlarından yararlanabilecek hale getireceğiz.
Bu çabamızın bizi yerel ekonomisi güçlü, yaşayanlarına iş fırsatları yaratan nitelikte proje üreten bir yönetim haline getireceğine inanıyoruz. Belediyeciliğin yerel ekonomiyi yönlendirmesi gerektiğine ve kentsel yatırımların da bu anlamda değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.

 

Acil sorunlar bir bir çözülüyor
- Ataşehir'in acil ihtiyaçları neler? Bu ihtiyaçları karşılamak için siz hangi projeleri geliştirdiniz?
- Bölgemizde acil olarak çözümlenmesi gereken acil konuları kısa vadeli projeler olarak değerlendirip ele almaya başladık.
Acil ihtiyaç duyduğumuz sağlık merkezi, toplum merkezi, kadın sığınma evi ve kreşlerimizi hizmete hazır hale getirdik.
2010 sonuna kadar da belediye aşevi, kız yurdu, sokak çocukları rehabilitasyon merkezi, kültür merkezi, yaşlılarımıza yönelik konukevleri, gençlik merkezi, gençlere yönelik eğitim amaçlı etüd merkezleri gibi önemli projeleri hayata geçireceğiz. Elbette, oluşturacağımız stratejik mekansal plan çerçevesinde belirlenecek önemli kentsel projeler de bu süreçler içinde belirlenecek, etaplar halinde uygulamaya konulacak.
Bölgelerimizde uygulanması gereken kentsel canlandırma ve yenileşme projeleri ile proje alanlarının güçlü ve zayıf yönleri, bu alanlara yönelik fırsat ve tehditler; ekonomik, sosyal, mekansal ve yönetsel açılardan ele alınarak formüle edilecek. Yenileşmenin ekonomik boyutu, iş imkanları ve gelir düzeyi ile doğrudan bağlantılı. İyi kurgulanmış bir canlandırma veya yenileşme eylemi, söz konusu alanda ve bu alanın çevresinde var olan istihdam olanaklarını ve yine bu bölge ve çevresinde yaşayan yerel halkın becerilerini ve işe kabul edilebilirliğini de arttıracaktır.