Bartın'daki tarihi evler turizme kazandırılacak
Bartın’da, koruma altında bulunan tarihi evler, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın verdiği destek ve ev sahiplerinin de katkısıyla turizme kazandırılıyor.
Yapı malzemesi olarak meşe, gürgen ve çam ağaçları kullanılan, tavan süslemeleri, bitkisel desenler, çiçek ve hayvan figürlerinin yer aldığı motifleri yansıtan yüzlerce yıllık tarihi evlerin, turistlerin ziyaretine açılmasına yönelik çalışmalar yapılıyor.
Genellikle bahçe içinde bulunan, üç katlı olarak inşa edilen ve “daraba” denilen çitlerle çevrili tarihi evler, Osmanlı mimarisinin örneklerini yansıtıyor.
Karabük'ün Safranbolu ilçesindeki gibi bir bütün olarak korunamamasına karşın farklı mimarisiyle dikkat çeken evlerin, turizmden daha fazla pay alması için tanıtım çalışmalarına ağırlık verilmesi planlanıyor.
Tarihi konaklarını her yıl binlerce kişinin gezdiği Safranbolu'ya yaklaşık 45 dakika uzaklıkta bulanan Bartın, bu coğrafi yakınlığı fırsata çevirmek istiyor.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Fuat Dursun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentteki tarihi evlerin genellikle bir arada bulunmadığı ve birçoğunun yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Safranbolu'daki konakları yılda binlerce kişinin gezdiğini, Bartın'ın coğrafi bakımdan bu ilçeye yakın olmasının turizm potansiyelini artırabileceğini belirten Dursun, "Bartın evleri, kendine özgü mimarisiyle görülmeye değer özellik taşımaktadır. Tarihi ve kültürel değerleri korumak da bizim en önemli görevimizdir. Bizim kültürel mirasımız olan bu evleri koruyup gelecek nesillere en güzel şekilde intikal ettirmemiz ve turizme de kazandırmamız lazım" diye konuştu.
"50'ye yakın tarihi ev ayağa kaldırıldı"
Dursun, müdürlük olarak evlerin yeniden ayağa kaldırılmasının en önemli görevlerinden biri olduğunu aktararak şöyle konuştu:
"Karabük Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'ndan izin alınmadan hiçbir fiziksel müdahale yapılamayan bu evler, 2005'de bakanlığımızın başlattığı uygulama yardımı kapsamında karşılıksız kaynak sağlamasıyla hayat buluyor. 'Taşınmaz Kültür Varlıklarının Onarımı' doğrultusunda önemli yardımlar yapıldı. Kentimizde 50'ye yakın tarihi ev yeniden ayağa kaldırıldı ve birçoğu konak, pansiyon ve restoran olarak turizme hizmet vermeye başladı. Her yıl binlerce turistin geldiği konaklarıyla ünlü Safranbolu ilçesine olan coğrafi yakınlığımızı fırsata çevirmek istiyoruz. Bundan sonra da hem proje, hem restorasyon yardımı yapmaya devam edeceğiz. Tabi gerek TOKİ, gerek Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı, gerekse bakanlığımız tarafından sağlanan desteklerle özellikle konak şeklinde turizme kazandırılan evler, diğerler yıkılma tehlikesiyle yaşayan evler için de örnek teşkil ediyor."
"Konak sahipleri mutlu"
Kentte Halatçıyaması mevkisindeki faaliyet gösteren Sümmeler Konağı'nın sahibi Şükrü Sümmeoğlu da 1900'lü yıllarda yapılan ve yıkılma aşamasına gelen tarihi evlerini Toplu Konut İdaresi destekli proje ve uygulama yardımıyla restore ettiklerini, 12 yatak kapasiteli konak ve restoranları ile turizme 1 yıldır hizmet verdiklerini söyledi.
Sümmeoğlu, yıkılmak üzere olan evi kurtardıklarını belirterek "Konuklarımızı bu tarihi ortamda, mistik bir havada ve ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. İnsanlar gelsin anneannelerinin, babaannelerinin evine gelmiş gibi içleri huzur dolsun istiyoruz" dedi.
Karakaş Caddesi'ndeki Fatma Hanım Konağının sahibi Metin Yücel ise Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TOKİ'nin yanı sıra BAKKA'nın desteğiyle 110 yıllık tarihi evlerini restore ettiklerini anlattı.
Yücel, 2010'dan itibaren konağın 11 odası, 60 kişilik restoranıyla turizm sektörüne hizmet verdiğini kaydetti.
Yorum Yaz