Er Şirketler Grubu 300 milyon dolarlık turizm yatırımı yapacak!

Çanakkale - Çan'da kömür üretimi ve ticareti yaptı. 1979'da bir devletleştirme oldu, üretim bitti, ticaret devam etti. 1983'te kullanılmayan madenler tekrar iade edilince Çan'da üretime tekrar başladık" dedi. Çan'da üretim hala devam ediyor. "Santrallere veriyoruz, dedi Ayhan Ergenç, yerli linyit daha önceleri ısınma amaçlı kullanılırdı ama hava kirliliği nedeniyle azaldı. Artık enerji üretiminde kullanılıyor. Biz de santrallere veriyoruz." Doğalgazın çok yaygınlaşamadığı dönemde kömürde Aker markası çok yaygındı. Aker'in 4 tesisi var. Gebze'deki tesislerinde briket kömür üretti. Bu işi yeni.

 

 

Ayhan Ergenç, Çan'daki sahalarında yeni etüdler, sondajlar yaptıklarını, buradaki üretimi artıracaklarını söyledi. "Özel sektör olarak Çan'daki en büyük sahayız. 2 yıldır etüd ediyoruz. Modern, kapalı bir işletme yapacağız" dedi. Bu ifadeler, Er Şirketler  Grubu'nun yatırım hedefleri arasındaki ilk konunun maden olduğunu gösteriyor. Ancak asıl hedef enerji. Buradan çıkarılacak kömürle bir santral kurmak... Bu konu sondajlara, etüd sonuçlarına göre şekillenecek. Eğer gelişmeler yol verirse, 25 - 30 milyon dolar enerji yatırımı mümkün görünüyor.

 

 

Er Grubu'nun madencilikte kömür dışında ufak çapta mermer işi var. "Demir çalışmamız var, dedi Ayhan Ergenç, İlgimiz var, yatırım olabilir." Er Grubu, 1990'da denizcilik işine girmiş. "Kömür taşıyoruz, gemi alalım dedik. Kendi işimiz için. Kardeşim Cihan Ergenç de o sırada ABD'den dönmüştü. Uluslararası denizcilik fikri gelişti. 1990'da Balaban'ı aldık. 2008'e kadar 4 gemi aldık. Yenile kararı ile 3'ünü sattık. Büyük kapasiteli gemiler olduğu için Çin'e sipariş verdik. Önce 4 gemiydi, bir daha 5 oldu.

 

Bu 5 siparişten 3'ü geldi. Kalan 2 gemi geldiğinde toplamda 6 gemi olacak. Bu siparişlerin değeri 150 milyon dolar. Filoyu yenilemek istiyorduk,  yaptık. Bu sektöre uzun vadeli bakıyoruz. Denizcilik işimizle kardeşim Cihan ilgileniyor" dedi. En önemli hedef turizm Grup, 2005'te Er Yatırım'ı kurmuş.

 

Bu şirket üzerinden turizme büyük yatırım planı var. "Çoktandır kafamızda, hazırlandık. 2013 itibariyle netleşir. Önemli görüşmeler yapıyoruz, 200 - 300 milyon dolar arasında bir yatırım öngörüyoruz" dedi Ayhan Ergenç. Bu sektördeki yatırım alanı konusunda, henüz çok netleşmediği için ayrıntı vermedi. Otel yatırımının ilgilerini çektiğini söyledi. Yatırım bütçesine bakılırsa, Er Grubu'nun önümüzdeki dönem en çok bu sektöre  ağırlık vereceği söylenebilir. Er Grubu'nun Rize Limanı ortaklığı Rize Yatırım üzerinden gerçekleşmiş. Bu şirket stad ve AVM yatırımı yapmış. "Kardeşim Cihan çok uğraşıyor. O daha hemşehricidir" dedi Ayhan Ergenç. Ayhan Ergenç‘in oğlu Serkan Ergenç, grupta çalışmaya başlamış. Cihan Ergenç‘in çocukları da eğitimli. Grubun gelecekteki yöneticileri işin içinde yetişiyor. Kurumlaşma konusunda çalışmalar var. "Gelecek neslin sorunsuz devamı için önlemler alıyoruz. İcrada profesyoneller var. Halka açılma planımız kısa vadede görünmüyor" dedi.

 

 

Bir rakam var, çok çarpıcı! "16 Haziran tarihli genelge nedeniyle Başbakanlık'ta arazi kullanım izni bekleyen dosya sayısı 200 bine gidecek..." Bunu söyleyen Madenciler Derneği Başkanı Mustafa Sönmez. DÜNYA olarak Balıkesir'i, Trabzon'u ziyaretimizde de bu sıkıntı dile getirildi. Bandırma Mermer Sanayi'nin sahibi Hakan Öztürk, "Her türlü hazırlığı yapıyor, izin bekliyorsunuz. 500 bin lira yatırım yaptık, ruhsat süresi bitiyor, daha ocağı açamadık. Uluslararası firmalar yatırım kararlarından döndüler..." Biliniyor, sözkonusu genelge, özetle, "Her türlü kamu arsa ve  arazilerinin kullanım izni Başbakanlık'a  bağlanmıştır" diyor. Bu yüzden kamumülkü kullanmayı gerektiren on binlerce iş için izin gerekiyor. Ancak bu kadar dosyayı inceleyecek, yerinde mi, değerlendirecek ve izin verecek bir mekanizma yok. Bu konuda adeta feryat yükseliyor, diyebilirim. Gerçekten de tam bir kaos var. Eğer yeni bir genelgeyle bu konuda tıkanmanın yolu açılmazsa, dönüp ekonomiyi, büyümeyi vuracak bir gelişmeye doğru gidilebilir. Çünkü bu, binlerce yatırımın gecikmesi demek! Bir şey daha var; Konuşulduğu her defasında, "Neden, deniliyor. Buna niye gerek duyuldu?" Evet, bu gerekçe bilinmiyor. Ama çokça dedikodu dolaştığını söyleyebilirim...