Ziya Yılmaz: 40 ülkede tanıtım yapalım, 100 milyar dolar para gelsin!

Depremlerle sarsılan ve her defasında binaların suçlandığı Türkiye, bir süredir kentsel dönüşüm kavramı ile yatıp kalkıyor. Herkesi ilgilendiren bir yenilik. Depreme dayanıksız yapı stoğu yıkılacak, yerine yenileri yapılacak. Dolayısıyla bu iş inşaatçıları ilgilendiriyor. Hem sektörü hem de yeni gelişmeleri konuşmak için DAP Yapı'nın genç Başkanı Ziya Yılmaz ile buluşuyoruz. Çevremizde bazıları 'uçuk' bile gelen farklı mimarideki yapıları görüyorsak, öncülerinden birisi de Ziya Yılmaz'dır... 

 

 

"Yeniliğin, değişikliğin peşindeyim" diyor Yılmaz. Yaptığı işler de bunu gösteriyor; burgu şeklinde kule, su dalgası biçiminde rezidans, yelken figüründen oluşmuş proje... Ziya Yılmaz, "Biz başladık ve herkes bizim peşimizden geldi. Ama biz de ilk başlarda bu projeleri mevzuata uydurabilmek için çok uğraştık, belediyelerde aylarca imza bekledik" diyor. 'Yapılmayanı yapmaya' devam edeceğini söylüyor. Ziya Yılmaz'a son dönemin çok konuşulan mütekabiliyetin kaldırılmasını (Yabancıya karşılık aranmadan konut satılması) soruyorum. Yılmaz başta İstanbul olmak üzere satışların yüzde 15-20 artacağını ve yabancılara 10 bin konut satılabileceğini söylüyor. Değişikliğe karşı çıkanlara da tepkili: "Yabancıların konut almasına karşı çıkanları anlayamıyorum. Siz sınırda, yüklenip giden bir ev gördünüz mü? Mütekabiliyet ile 10-20 milyor dolar para çekeriz. Cari açıktan şikayet ediyoruz. İşte cari açığa en büyük çare..." Yılmaz, bu konuda kendisini de çok heyecanlandıran bir fikrini bizimle paylaşıyor: 

 

 

"Biz devlet olarak, bakanlık olarak, sektör olarak el ele verebilir ve yurt dışında bir reklam kampanyası başlatabiliriz. Türkiye'yi tanıtan bu kampanya ile 100 milyar dolarlık bir kaynağı zaman içinde ülkemize çekeceğimizi düşünüyorum. Sadece konut satışı değil, Türkiye'nin tanıtımı ile turizm sektörü de, buna bağlı olarak ticaret de canlanacaktır. Bir ev alan yabancının misafirleri olacaktır. Yine bu yabancılar gidip ülkemizi anlatacaklardır. Böyle büyük bir fırsat var. 40 ülkeden 500 bin kişiyi çekebilsek, bundan daha iyi bir lobi olabilir mi? Ulaşımdan turizme, her sektöre kazandıracak bir proje..."

 

Bizden duyurması 'elçiye zeval olmaz' derler. Umarız bu proje gerçekleştirilir ve Yılmaz'ın dediği gibi 100 milyar dolarlık bir ekonomi oluşur... 

 

 

"İstanbul'a bir inşaatçı gözüyle baktığınızda ne görüyorsunuz?" diye soruyorum, cevap; "Bu görüntü beni utandırıyor" oluyor. Ziya Yılmaz şöyle anlatıyor: "İstanbul'daki binaların yüzde 70-80'inin değişmesi gerekiyor. Bu yüzden kentsel dönüşümü çok önemsiyorum. Bunu bir devlet meselesi olarak ele almak gerekiyor.

 

İstanbul'da dolaşırken gördüğüm manzaralardan bir inşaatçı olarak utanıyorum. Çok çirkin görüntüler var. Neden bizim şehrimiz de Avrupa'daki gibi düzenli olmasın? Başka bir İstanbul yok. Dünyanın en güzel şehrindeyiz. Başka bir şehrin içinden deniz geçiyor mu! Adaları düşünün, şehre bu kadar yakın nerede ada var? Biz bu şehri korumalıyız. Bu çirkinliğin önlenmesi gerekiyor."