Safi Gayrimenkul yoluna Dolapdere'de devam edecek!

Hakan Safi İstanbul dışında da sektörün gelişmesini istiyor ve ekliyor, *İstanbul dışında iş yapmayı bilen bir kurumuz. Gayrimenkul sektöründe başka illerde inşaat yapmayı biliyoruz. Gittiğimiz illere adapte olmayı bilen bir firmayız" diyerek İstanbul dışında proje geliştirebileceklerinin sinyalini veriyor'. 

 

Kuruluşu 1965'lere dayanan Safı Holding bugüne kadar madencilikten denizciliğe kadar birçok sektörde başansını kanıtlamış bir şirket. 

 

Gayrimenkul sektörüne de Safı Gayrimenkul ve Yatınmlan Sanayi Ticaret A.Ş. olarak yelken açan holding, son dönemlerde Kartalda yükselttiği ilk rezidans projesiyle dikkatleri üstüne çekiyor. Safi Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Safi ile farklı sektörlerdeki serüvenlerini, gayrimenkul deki yeni dönem projelerini ve değerlendirmelerini konuştuk. 

 

 

Safi Holding kuruluşu 1965'lere dayanıyor. Kemerburgaz'da baba mesleği olan hafriyatçılık ve yer altı madenciliğimiz vardı. 1990'lı yılların başlanna kadar devam ettik. 

 

Daha sonra ailemizin aldığı kararla buradaki işlerimize nokta koyarak ithalata başladık. 1995'li yıllardan bu yana da ithalat yapıyoruz. Türkiye'de katı yakıt sektöründeki 7 milyon ton ithalatın 1 milyon tonunu şirketimiz sağlıyor. Gebze, Samsun, Trabzon, Adana Ceyhan ve Artvin'de tesislerimiz var. Binden fazla bayide bu dağıtımı sağlıyoruz. Bir diğer şirketimizde denizcilik. 4 adet dünya ticaretinde çalışan gemimiz var. Gemi inşaatı olarak da Uzakdoğu ve Güney Kore'de iki tane gemi inşaat projemiz var. 

 

 

Baba mesleği her ne kadar hafriyatçılık ve yer altı madenciliği olsa da uzun yıllar İstanbul'da yapmış olduklan ticaretten ötürü sokak müteahhitliği işleri yapmışlardı. 

Enflasyonun olduğu ortamlarda ciddi derecede arsa almışlar. Biz de hala arsa alımına devam ediyoruz. 

Anlayacağınız inşaat tecrübemiz var ve biz yeni kuşak bu tecrübeyi daha da yukanya taşımak amacındayız. Bu bağlamda yüksek binalar, rezidanslar yapmayı hedef seçtik kendimize ve bunu daha da ilerletmek adına bir ekip kurduk. 

 

 

Biz kalabalık bir aileyiz ve bu bir güçtür. Bu gücü kullanabilirseniz çok büyük avantajlan var. Kullanamazsanız da saatli bir bomba kadar tehlikeli. İkinci kuşak olarak herkesin belli bir iş planı var. Şirketimizde çalışan profesyonellerle beraber ciddi bir yapılanma içindeyiz. Herkes kendi görevini ve iş akışını biliyor. Bunu bir piramit gibi düşünün. 

 

En tepeden en aşağıya kadar herkesin bağlı olduğu kurullar, yönetim anlayışı var. Sonuçta her işi insanla, insan gücüyle yapıyorsunuz. En iyi teknolojiyi de getirseniz bunu yürütecek olanlar yine insan. Bizde ailemizle bunu sağlamaya çalışıyoruz. 

 

Her aile şirketinin kendine ait bir anayasası olması lazım. Biz de kendi aile yapımıza uygun bir anayasa çıkardık. Yani aile şirketi olmayı avantaja çevirdik. 

 

 

Yaptığımız çalışmalar sonucu hedef bölge olarak Kartal'ı seçtik.Biz Safi Espadon'u yükselttiğimiz arsamızı 2010'da aldık. Arsanın üzerinde eski bir fabrika binası vardı. Aldıktan sonra 1 yıl hazırlık aşamasındaydık. Mimarlar arası proje yanşması yaptık. Sonuçta Murat Bey'le çalışmaya karar verdik. İddialı bir aile olduğumuz için bize ve kurumumuza yakışan iddialı bir proje olsun istedik. Bittiği zamanda Kartal'ın çehresini değiştirecek, insanlann önünden geçmek için can atacağı bir proje olacak. Projemizde yaşam da var. 

 

Bölge çevreninde sosyalleşebileceği bir proje yapıyoruz. Şu anki satışlanmız da çalışmalarımızın ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. 

 

 

Biliyorsunuz ki arsa sahibi olmak fiyat avantajını da beraberinde getiriyor. 

Safı Espadon gibi bir projeyi Avrupa Yakası'nm merkezi bir noktasına yerleştirseniz belki 3 kat fiyat verirdiniz. Biz kendimize bu bölgeyi seçtik. Aldığımız arsa fiyatı ciddi derecede pahalı. Ancak biz bunu fiyatlara yansıtmadık. Yansıtsak pahalı olurdu. Biz Kartal'ın çehresini değiştirecek, bize yakışır bir proje yaptık. Başka projelerimizde de bunu göreceksiniz. Satışlar da çok iyi bir aşamada. Araplann yoğun ilgisi var. 

 

 

Gayrimenkul sektörüne ekibimizle beraber önümüzdeki 10 yılın planını yaparak adım attık. Taksim, Kağıthane, Etiler gibi bölgelerde arsalarımız var. İstanbulda şu an arsa sıkıntısı olduğu için pahalı arsalara sahibiz. Biz de yeni arsa almaya enerjimizi vermek yerine kendi mevcut arsalarımızı ciddi araştırmalar yaparak değerlendirme amacındayız. Tabi yeni arsa da satın alabiliriz. Ancak şu anki hedefimiz, öncelikle Etiler ve Kağıthane değil de Taksimdeki arsalanmızda proje geliştirmek. Taksim-Dolapdere aksında iki tane büyük arsamız var ve projeleri çıkacak. Benim tercihim otel ve rezidans yapmak. Ağırlıklı olarak bu olacak. 

 

 

İnşaat sektörü Türkiye'de lokomotif bir sektör. Biz her ne kadar yeni girsek de bildiğimiz bir sektör. İnşaatta yüksek yapılar revaçta olacak gibi gözüküyor. Bizde bunu yapmaya talibiz. İnşaat birçok sektörü ayağa kaldıran bir sektör fakat şu an yaşanılan belirsizliğin giderilmesi gerekiyor. Kentsel Dönüşüm projesinin önünün açılması gerekir. 

 

Biz de projeye ilgi gösteriyoruz. Ancak şu an Fikirtepe projemizi dondurduk. Çünkü Fikirtepe'nin daha alacağı yol var. Bölgeye uygun projenin yapılması lazım. yapabiliriz. Çünkü Taksim hakikaten ciddi bir bölge. Ama tabi esas amaç, çevrenin neye ihtiyacı olduğu. Bu ışık doğrultusunda proje çizildi. 

 

Kağıthane bölgesinde de ciddi bir yerimiz var. Şu an orada fizibilite çalışmalan yapıyoruz. Kağıthane bölgesi Maslak-Levent bölgesinin tercih ettiği yeni bir güzergah, gelişime açık. Dolapdere'den sonra 2013 yılının sonuna doğru orada projeye başlayabiliriz. İmar uygulamalanndan ötürü Etiler bölgesinde de biraz daha zamana ihtiyaç var.