Krizden medet ummaya ne gerek var?

Yaygarayı basmışlardı…

Geçmişte konut sektörü ile ilgili yazılar yazan bir gazeteci, ziyaret ettiği! Satış ofisinde “Avrupa'da kriz olacak da bizde olmayacak! Mümkün mü? Elbette etkileneceğiz, bu sefer fena halde geliyor…” demişti. Bir başkasından bizzat duydum, “Geçen sefer konjonktür farklıydı… Şimdi öyle mi? Şartlar bildiğiniz gibi değil. Bu büyüme lafları falan da hikaye aldırmayın” diyordu.
Sanki Türkiye battığında onlar başka bir filika ayarlamış gibiydiler. Dahası;
“Bu kadar konut stoğuna ne ihtiyaç var.” diyenler mi ararsınız?
“Çok yakında konut balonu patlarsa şaşmayın” diyenler mi?
Seç beğen al…

 

***
Bunlar içeriden seçmeler.
Bir de dışarıdan, asli deyişle hariçten gazel okuyanlar oldu. Koskoca IMF, Türkiye ile ilgili raporunu açıklarken sen kalk, korkulu rüyaların en alasını gören İngiltere'yi, Portekiz'i, İspanya'yı batık Yunanistan'ı ve battı batacak durumdaki Kıbrıs Rum Kesimini çala kalem geç, altından asla kalkamayacağın “Türkiye 2012'de krize hazırlıklı olsun…” gibi temelsiz bir açıklama yap. Eh ne diyelim, cahillik deyip bıyık altından güleceğiz ama Sayın Bakan Babacan izin vermiyor.
O da açıklamasının bir yerinde “Krize hazırlıklı olalım…” demesin mi?

 

***
Vatandaş ne yapsın?
Hemen koştu en güvenilir bildiği yatırım aracı olan altına, dövize… Milyarlarca liralık yastık altı parası, ekonomiye dahil olacak yerde hiçbir anlamı olmayan altına gitti. Kimin kazandığını net söyleyemeyiz ne var ki, bu süreçte biz kazanmadık. Sektör temsilcilerini başta Süleyman Çetinsaya'yı kutlamak gerekiyor. Hemen bir basın toplantısı yaparak, konut sektörünün önemini ve ekonomiye sağladığı katkıları, kazandırdıklarını birbir açıkladı. 2005'ten bu yana ne altın, ne de döviz konut kadar kazandırmamıştı. Bunun en canlı örneklerini Avrupa Konutları markasıyla sundu. Ardından diğer müteahhitler de birbiri ardına açıklamalar yaparak konut alıcısının yüreğine su serptiler.

 

***
Sonra IMF gecikmiş bir açıklama yaptı ve “Tercüme hatası oldu, kusura bakmayın” dedi. Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan devreye girmek zorunda kaldı. “Bu sefer teğet bile geçmeyecek inşallah…” dedi ve piyasaları rahatlattı.

 

***
En istikrarlı, en hızlı ve sürdürülebilir büyüme rakamlarına sahip, inşaat sektörünün kazandırdıkları o kadar net ve su götürmez ki, insanların sosyal yaşamlarına katkısı yanında birçok firma reklamlarında açıkça “Şu kadar para kazandırdık…” diyebiliyor. Herkes hatasından döndüğüne göre, doğru olanı söylemeye başladığına göre artık inanıyoruz ki, kriz bu defa da bizi etkilemeyecektir. Bu büyüme rakamlarını yakalayan Türkiye'ye de bu yakışır. Sağlıkla kalın…