Aziz Torun Ali Sami Yen'deki soruları cevapladı!

Geçtiğimiz pazartesi günü yazdığım "Kafana silah dayayan mı oldu" başlıklı yazıma Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun'dan yanıt geldi.

 

 

"Sayın Hocam;

26.06.2012 tarihli BUGÜN Gazetesi'nde çıkan makalenizin özellikle Ali Sami Yen'le ilgili bölümünü dikkatle okudum.

 

Makalenizde Ali Sami Yen'in yerine ne yapılacağı, Galatasaray mirasının nasıl korunacağıyla yakından ilgilendiğinizi söylemeniz ve özellikle 'Bu alana bina yapılmaması ve park olması için eylem yapan dernekler bakanın bu açıklamasının üzerine balıklama atlamadılar, oysa atlayıp demek ki bu mümkün niye yapmıyorsunuz, diye ısrarcı olabilirler' diye teşvik ediyor olmanız dikkatimi çekti doğrusu kastınızı, anlayamadım?

 

 

'Kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda, paydaşlara zarar veren bir haber yayınlanırsa bunu anında bertaraf etmek zorunda ve doğru bilgiyi yaymak, imaj tamiri yapmak zorunda.'

 

'Aşçıoğlu'nun saldırıları konusunda çok etkin iletişim planı uygulamıyor, daha etkin olması gerekmez mi' diye de soruyorsunuz.

 

Biz hisseleri aldığımız gün KAP'a gerekli açıklamayı yaptık. Hissedarlarımızı bilgilendirdik. Aynı açıklamayı daha ayrıntılı olarak basın bülteni olarak da basına gönderdik.

 

Birileri medya maymunluğu yapıp sizin de ifade ettiğiniz gibi satıp parayı aldıktan sonra 'Satmak zorundaydım, paraya ihtiyacım vardı' demesine rağmen ipe sapa gelmez beyanlarda bulunuyorsa, bu tür gayriciddî demeçlere yer veren basın ve haberi yapan basın görevlilerine görev düşmez mi? Kim ne söylüyor? Doğruluk, haklılık payı var mı? Yoksa her konuşanın yalan yanlış beyanları, medyada yer bulursa, medyanın güvenirliği nerede kalır?

 

Bize işadamlığını ve kurumsal bir şirketin yönetici sorumluluğunu bir tarafa bırakıp, medya önünde kavga etmeyi meziyet ya da itibar kazanma mecra-ı zannedenlerle aynı seviyeye inmemizi tavsiye eder misiniz?

 

Biz yüzde yüz haklı olduğumuz ve hatta mağdur olduğumuz bu konunun kapanmasını, Torunlar olarak yaptığımız projelerin, başarılarımızın konuşulmasını istiyoruz. Basit kavga ve polemiklerle uğraşan bir şirket değil, ülkeye değer katan, projeler üreten, yatırımcısına kazandıran güven ve itibarlı bir şirket olmanın sorumluluğu ile davranmaya ve çalışmaya devam edeceğiz.

 

Yatırımcılarımızın da bizi böyle görmesini istiyoruz. Bu yolda yürürken ufak tefek strateji hatalarımız olur ise, affola. Saygılarımla..."

 

Bu yazıyı "Reklamın Geleceği" isimli bir konferans için bulunduğum İsveç'in başkenti Stockholm'den yazıyorum. Bu akşam dönüş yolunda olacağım, o yüzden yarın köşeyi bir günlüğüne kapatıyorum. Aziz Bey'e de yanıtımı pazartesi okuyabilirsiniz.

 

Çekirgelik

 

"Hayatında hiç nehir görmemiş insan, ilk gördüğü nehri deniz sanır." Michel de Montaigne