Türkiye kentsel dönüşüm ile birlikte marka şehirler kuracak!
Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Derneği Başkanı Hüseyin Erkanlı, 20 Ağustos tarihinde yaptığı toplantı ile derneğin faaliyet alanlarına ve kentsel dönüşüm geleceğine ışık tuttu. Erkanlı, sektörden ciddi bir geri dönüş aldıklarını belirtti
Derneğin firmalardan, bankalardan, sektörden, öğrenciler ve üniversitelerden olmak üzere gibi toplumun farklı kesimlerinden ciddi bir geri dönüş aldıklarını aktaran Erkanlı, Mayıs ayında kurulan derneğin, kendileri için bilgi ve birikim oluşturan, kentsel dönüşümün vizyonunu çizen bir platform ihtiyacını tetiklediğini dile getirdi.
Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Derneği Başkanı Hüseyin Erkanlı, konuşmasında şu başlıklara değindi:
Haziran 2013'te dernek olarak kurulduk ve Ekim'de de genel kurula gideceğiz. Bu derneği Mayıs 2013'te çıkan afet yasasına dayanarak kurduk. Yasa, Türkiye'nin içinde bulunduğu ihtiyaçtan doğdu. Bu kapsam ile toplumun önüne ciddi hedefler kondu. 20 yıllık bir dönemde 1999 yılı öncesi yapılan 20 milyon konut elden geçecek. Bunların 6.5 milyonu güçlendirilecek veya yeniden yapılacak. Toplam bütçesi 500-600 milyar dolar gibi bir rakama ihtiyaç olacak. Bu olabilir mi? Evet, olabilir, mantıklı bir hedefler bunlar.
Herkesin deneyimini platformla paylaşsın
Kentsel dönüşümün gerçekleşmesi için bu hedeflerin toplumun tüm kesimlerinin ciddi katkı sunması gerekiyor. Bizde dernek olarak tarafları, yatırımcıları, müteahhitleri, sivil toplum kuruluşlarını, hatta kat malikleri de olmak üzere herkesi bir platformda buluşturmak ve kendi bakış açılarını ifade etmelerini istedik. Çünkü kentsel dönüşüm dinamik ve gelişen bir süreç. İnsan odaklı. Süreç devam ederken tarafların fikirlerini ortaya koyabileceği ve tartışabilmesi gerekiyor. Bu mantıkla hareket ederek derneğin temelini attık.
Dönüşüm sadece bina yapmak değil, şehircilik ayağı da var…
Bunlara ilave olarak birde yanına şehircilik kavramını ekledik. Çünkü kentsel dönüşüm sadece riskli yapıların yenilenmesi değil. Yasa ihtiyaçtan doğmuş olabilir ama zamanla oturacak. Kentsel dönüşüm ve şehircilik kavramları birbirleri ile entegre konular. Dönüşüm, aynı zamanda yeni kurulan kentlerin düzenli olması, çekim merkezlerini içermesi, planlı hareket etmesi ve insan merkezli marka kentlerin doğuşunu da ihtiva ediyor. Aynı zamanda kentsel dönüşümü; kentin kültürünü, dokusunu, alt yapısını tamamlayan ve hedeflerini belirlemiş bir geleceğe güvenle bakan bir kent tasarımı için bir fırsat olarak görüyoruz.
Birikimi uluslararası boyuta taşıyacağız
Kentsel dönüşüm ile şehircilik alanında çalışmalar yapacak ve bilgi birikimini uluslar arası boyuta taşıyacağız. Çünkü dönüşüm sıkıntı ile devam ediyor. Burada elde ettiğimiz bilgi birikimini yerelde tartışarak bir noktaya getiriyoruz. Ama konuların uluslar arası boyutu ihmal edilmemeli. Dünyada kentsel dönüşümü başarı ile gerçekleştirmiş, sıkıntı yaşamış birçok kent var. Bu kentlerin devlet yönetimi, firmaları, tarafları ile bir takım çalışmalar yapmak gibi bir niyetimiz var. Bu bilgi akışı ile bizde İstanbul başka olmak üzere kentsel dönüşüm stratejileri oluşturmak ve hedefler konması gerektiğini gördük. Yıkımdan sonra hemen binalar kuralım ve donatı alanları yapalım. Kentsel dönüşüm sadece bu değil. Bakanlığın çalışmalarını kent içinde de uygulayalım. Kentsel dönüşümde kültürle entegre etmeliyiz. Kentteki çöküntü alanlarını yenilerken çekim merkezleri ve alanları kurmalıyız. Yani kuracağımız kentlerin misyonunu önceden kurgulamamız ve bu doğrultularda hareket etmemiz gerekiyor.
Türkiye kentsel dönüşümün neresinde?
Şu anda Türkiye kentsel dönüşümün neresinde? Bunu bilmeli ve bilgileri güncellemeliyiz. Bu zamana kadar yaşanan süreçte kamu kesiminin aktif olduğunu gördük. Kentsel dönüşüm 5 Ekim 2012'de Esenler'deki ilk yıkım başladı. İlk yıkılan 6 bin bina daha sonra13 bine çıktı. 6 Nisan 2013'da Gaziosmanpaşa'dan startı verilen ve 33 bin bağımsız bölümün yıkımı ile 2. Dalga başladı. 18 Ağustos 2013'te ise 353 kamu kurumu katılımı ile 87 bin 600 bağımsız birim yıkıldı. Toplamda bu kentsel dönüşüm için yıkılan bağımsız bölüm sayısı 135 bine çıkarken bakanlığın hedefi yıl sonuna kadar 200 bin. Gelecek yılda 400 bin bağımsız bölümün yıkılması hedefi hedef var. Bu hedefler gerçekleşebilir.
Kentsel dönüşümde riskli alanlarla ilgili çalışmalar devam etmekte. Türkiye'de 3 bin 150 hektar riskli alan ilan edildi. 880 hektarı İstanbul'da. Burada İstanbul'un çok önde olduğunu görüyoruz. Depremin beklendiği, insanların etkilendiği ve Türkiye'nin en büyük kenti. Bugün 2350 yapı tapuya riskli alan olarak şerh edildi.
İstanbul'daki 880 hektarlık riskli alan Avrupa yakasında ağırlıklı olarak yer alıyor ve kent bu alanların çevresinde kurulmuş. Burada büyük bir sıkıntı ile karşı karşıyayız. Türkiye'de insanların yüzde 70'i şehirlerde yaşıyor. Bizdeki plansız planlama ve kent karmaşası içinde kent kendi akslarını oluşturuyor. Bunların çevresinde riskli binalarda yer alıyor. Bu verilerle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakanlık, yerel yönetimler ve kamunun yıkımlarına ek olarak özel sektöründe acilen devreye girmesi gerekiyor.
Hüseyin Belibağlı/Emlaktasondakika.com
Yorum Yaz