Muğla Köyceğiz'deki, sinema doğası gibi korunuyor!

Türkiye'nin en güzel ve en bozulmamış doğa parçalarından biri olan Köyceğiz'de sinema sevgisi de özenle korunuyor. Belediye Başkanı Salih Erbay yedi yıldır bu festivali aksatmadan gerçekleştiriyor. Bu yıl da sinemacıların alacağı asıl ödül bu sevgiyle sarılıp sarmalanmak olacak. 25 Ağustos gecesi Cahit Berkay ve Moğollar'ın konser vereceği açılış töreninde kendilerini yetmişli yılların yazlık sinemalarından birinde yeni filmlerinin galasında zannedecekler! 

 

***

 

Önceki yıllarda hep yazdım: Köyceğiz'in o güzel meydanına dizilmiş sandalyelerin üzerinde, yıldızların altında, gölden gelen esintiye sırtını vererek, çiğdem çitleyerek film izleyen bin - bin beş yüz kişi her festivalin rüyasıdır. Açıkhavada film izlemek görüntüden ve sesten biraz feragat etmek zorunluluğuna rağmen hakikaten bir sefa! Ortam bir başka oluyor. Yazlık sinemalar birer birer otopark vs. olduktan sonra bir yaz gecesini dışarıda geçirme ve film izleme keyfini kaynaştıramadığımız için nostaljiye kapılıyor da olabilirim. Ne yapayım, otel terasında, gece kulübünde film gösterimi aynı şey değil... Alıştığımız, özlediğimiz, çocukluğumuzdan kalan tada Köyceğiz'de kavuşuyoruz.

 

Festivali baştan sona organize eden Taha Feyizli bu yıl her kesimden ve eğilimden izleyicinin zevkine göre film bulabileceği eklektik bir program yapmış. Bir yanda Tayfun Pirselimoğlu'nun İstanbul Film Festivali'nde En İyi Film Ödülü kazanan “Saç”ı, Ümit Ünal'ın Antalya'da Jüri Özel Ödülü kazanan “Nar”ı, Muzaffer Özdemir'in Screen International eleştirmeni Dan Fainaru'nun takdirini kazanan “Yurt”u, Hasan Tolga Pulat'ın Altın Portakal sahibi “Güzel Günler Göreceğiz”i var. Festivallerin gözdesi olmuş, önemli ödüller kazanmış filmler bunlar. Diğer yanda “Yangın Var”, “72. Koğuş”, “Labirent” ve “Kurtuluş Son Durak”, hem gişe yapma iddiası taşıyan hem bir meselesi olan popüler sinema örnekleri olarak izleyicilere hitap edecektir. “Yangın Var” ve “72. Koğuş”un yönetmeni Murat Saraçoğlu, “Yurt”un yönetmeni Muzaffer Özdemir, “Saç”ın oyuncusu Rıza Akın Köyceğiz'e konuk olup filmleri üzerine izleyicilerle söyleşecek.

 

Onur ödülleri sayesinde klasikler perdeye yansıyacak. Hülya Koçyiğit onuruna gösterilecek olan ilk filmi “Susuz Yaz”ı izlerken elbette Metin Erksan'ı da anacağız. Koçyiğit'in daha 16 yaşında nasıl da güçlü bir oyunculuk içgüdüsüyle beyazperdeye hakim olduğunu, sanatının büyük ustası bir yönetmenin elinde daha ilk deneyiminde olgun bir oyuncuya dönüştüğünü bir kez daha hayranlıkla göreceğiz. Halit Akçatepe onuruna “Hababam Sınıfı”ndan başka filmi göstermek düşünülemez bile! Rıfat Ilgaz'ın kaleminden çıkma, Ertem Eğilmez'in yönetmenliğinde yoğrulma Güdük Necmi karakteriyle kollektif belleğimizin bir parçası haline geldi. Ali Özgentürk ise açık havaya en çok yakışacak filminin “Balalayka” olduğunu düşünmüş. Babalarının vasiyeti üzerine Batum'dan İstanbul'a otobüsle yolculuk etmesi gereken üç erkek kardeşin, Rus kadınlarla dolu otobüste yaşadıklarını, kurdukları ilişkileri konu alan “Balalayka” hem siyasi hem psikolojik bir geçiş dönemindeki karakterler üzerine bir etüt.

 

Köyceğiz Kaunos Altın Aslan Film Festivali bu yıl da istikrarlı biçimde yoluna devam ediyor parlak programıyla ve değerli konuklarıyla.