maritbet girişmaritbet
İstanbul'da Adalar Belediyesi Başkanlığı binası da kaçak!

İstanbul'da Adalar Belediyesi Başkanlığı binası da kaçak!

Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, lakabının “yıkımcı başkan” olduğunu, 137 yapıyı yıktırdığını söyledi. Ancak belediye binası da kaçak konumunda. Farsakoğlu bu durumdan rahatsız

Adalar Belediyesi Başkanı Mustafa Farsakoğlu ile ada halkının ve belediyenin yaşadığı sorunlarını konuştuk. Yassıada ve Sivriada'nın imara açılmasıyla ön plana çıkan imar ve ruhsat sorunları hakkında bilgi veren Farsakoğlu, şu an kullanımda olan belediye binasının da kat yüksekliğinden dolayı kaçak olduğunu itiraf etti. Adalara kayıtlı nüfusun 14 bin olduğunu, ancak yaz ayları ve hafta sonlarnda bu rakamın çok arttığını, ödenek ve personel sayısının ise buna paralel artmadığını söyleyen Farsakoğlu, “Temizlik işlerine yetişemiyoruz. En azından yazları nüfusu 250 bine yaklaşan adalarda hafta sonları ek temizlik personeli ve zabıta istiyoruz” dedi. Ayrıca Farsakoğlu yaptıkları işçi koğuşlarını yıkmak için gelen İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı zabıta ve işçilerin, adalar belediyesi çalışanlarını dövdüğünü iddia etti.

Çelişki icraatlar

Adalar Belediyesi; tellerle çevrilmiş, ücret vermeyenlerin içeri alınmadığı işletmelere karşı mücadele veriyor. Ancak belediyenin kaldırmaya çalıştığı bu uygulama, belediyeye ait plajlarda da yürürlükte. Belediye plajları ücretli. Ayrıca halk plajında profesyonel bir cankurtaran da bulunmuyor. Farsakoğlu'na bu durumu sorduğumuzda işletme müdürünü görevden aldığını ama yeni bir işletmeci olmadığı için durumun hâlâ devam ettiğini belirtti.

Yıkımcı başkan

Farsakoğlu, adada lakabının “yıkımcı başkan” olduğunu söylüyor. Mustafa Farsakoğlu göreve geldiğinden bu yana 137 ruhsatsız ve kıyı ihlali yapan yapıyı yıktırdı. Ancak bu konuda da bir çelişki sözkonusu. Bir önceki dönemde tamamlanan belediye binası kaçak konumunda. Nedeni ise izin verilen kat sayısının üstüne çıkılmış olması. Farsakoğlu bu durumdan rahatsızlık duyduğunu belirterek ruhsatlı bir yapı yapmak istediklerini ifade tti.

Sorun aile hekimliği uygulamasıyla başladı

Adalarda en önemli problemlerden biri sağlık hizmetlerinin yok denecek kadar az olması. Farsakoğlu bu problemin nedenleri ve çözümlerini şöyle açıkladı: “Adalarda öteden beri sağlık sorunu var. Sağlık sorunun artışı 2005'e dayanıyor. Çünkü 2005'te Büyükada'daki Sağlık Bakanlığı'na bağlı devlet hastanesi Kartal'daki Lütfü Kırdar Hastanesi'nin bir polikliniğine dönüştürüldü. Pek çok bölüm kapatıldı. Ayrıca 660 yataklı sanatoryum da kapatıldı. O da Maltepe'de Süreyya Paşa Göğüs Hastanesi'ne taşındı. Asıl sorun ise 2011 yılındaki aile hekimliği uygulamasından sonra başladı. Kınalıada ve Burgazada'ya nüfus azlığı nedeniyle sürekli aile hekimliği görevlendirilmedi. Çünkü kayıtlı en az 3 bin nüfus olması gerekiyor. Daha sonra haftanın iki günü Büyükada'dan nöbet sistemiyle aile hekimleri Kınalıada ve Burgazda'ya gelmeye başladı. Ama bu sadece mesai saatleri içinde olduğu için yetersiz kaldı.”

Sağlık hizmetlerini siyasiler engelliyor

Adalarda yaptıkları sağlık icraatlarının bazı siyasi kişiler tarafından bozularak engellenmek istediğini belirten Farsakoğlu ayrıca şunları söyledi: “Heybeliada'da bir sağlık birimi de yoktu. Biz de bunun üzerine Musevi Cemaati'nin katkıda bulunduğu belediye binasının hemen bitişiğine 7/24 hizmet veren bir acil yardım istasyonu kurduk. O zamanki valinin desteği ile tam donanımlı deniz ambulansını konuşlandırdık. Maltepe Üniversitesi ile birlikte Heybeliada'ya bir araştırma hastanesi kliği açtık. Maltepe Üniversitesi bir buçuk yıl burayı işletti. O zamanlar hiçbir sağlık sıkıntısı yoktu. Sonrasında gelen şikâyetler oldu. Sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesini istemeyen bazı siyasi kişiler, siyasi alanda kendileri için manevra kaybına yol açacağı düşüncesiyle yaptılar bunu. Üniversite de ‘Biz bu kadar yatırım yaptık bunun kıymetimi bilen olmadı, biz çekiliyoruz' dedi. Klinik, Sağlık Bakanlığı'na devredildi. Bir takım siyasiler devreye girdi, 7/24 açık olan klinikteki uygulama mesai saatlerinde açık olacak şekilde değiştirildi.”

Bisikletlerin yüzde 80'i kullanılamaz durumdaydı

Adalarda ada içi ulaşım, fayton ve bisikletlerle sağlanıyor. Bu ulaşım araçlarının sayısı oldukça fazla. Ancak yeterli denetim olmadığı için bu alanda birçok sorun yaşanıyor. Bu sorunları ve çözümleri Farsakoğlu şu sözlerle aktardı: “Bisikletliler Derneği ile birlikte kiralanan bisikletleri denetime aldık. Teknik aksam arızaları nedeniyle yüzde 80'inin kullanılması sakıncalıydı. Bunları tamir ettirdik. Denetim yapmadan bir hafta önce 12 kaza vardı, denetim yaptıktan sonra hiç kaza olmadı.”

Atların fayansla imtihanı

Adalardaki bir diğer ulaşım aracı olan faytonların İBB'nin elinde olmasından rahatsız olduklarını belirten Farsakoğlu, fayton sorunu ile ilgili şunları söyledi: “Adalarda bin 200 adet at var. Biz atlı taşımadan yanayız ama böyle sağlıksız bir şekilde olmasından yana değiliz. Adalardaki fayton ulaşımı Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı. 2009 yılında bir yönetmelik taslağı hazırladık. Ama bir sonuç alamadık. Atların ve faytoncuların denetlenmesi lazım. Burada faytoncular tarafından tecavüz olayları da yaşandı. Hiçbir denetleme yok. Örneğin İSPARK ahır işletiyor. Ahırların, atların hali berbat. Bu işten anlamadıkları ahırları fayanstan yapmalarından belli. Atlar fayans zeminden kayıp yaralanıyorlar. Ayrıca 24 bin liralık torba dağıttık ama hâlâ her yer at pisliği. Bu pisliği onlar değil biz temizliyoruz. Ölen atları da rastgele yerlere ya da denize atıyorlar. Sonra biz toplayıp kireçleyip gömüyoruz. Bu yüzden Kadir Topbaş ve Vali Avni Mutlu'ya çağrıda bulunuyoruz. Bu meselenin kesin çözümü onların elinde. Ya gelin birlikte çözelim ya da bize bırakın biz yapalım.”

Önce onay verdi sonra itiraz etti

Yassıada ve Sivriada'nın imara açılmasında Adalar Belediyesi'nin de imzası bulunuyor. Önce onay verdiği bu duruma daha sonra itiraz eden Başkan tutum değişikliğinin nedenlerini şöyle sıraladı: “Biz belediye meclisinden Yassıada ve Sivriada'nın sahipsiz olduğu kararını aldık. Kendi haline terk edilmiş, yağmalanan ve teknelerle gidilip fuhuş yapılan adalara sahip çıkmak istedik. ‘Buraları bize devredin, Kültür Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu, sanat tarihçileri, müzeler, üniversiteler ve meslek örgütleri ile birlikte bir çalışma yapalım' dedik. Bize ‘Hayır, buralar askerî yasak bölge' diyerek cevap verdiler. Aradan bir süre geçtikten sonra torba yasa ile adaları imara açtılar. Biz de başta Yassıada ve Sivriada'nın sahipsiz kalmaması için kısmi imara açılması için imza verdik. Başvekilim Rafi Helmon'un da imzası vardı. Ancak işin renginin değişik olduğunu; buralara oteller, alışveriş yerleri açılacağını anlayınca itiraz ettik.”

Billur Özgül/Taraf

 

Yorum Yaz

Benzer Haberler

İstanbul'da Adalar Belediyesi Başkanlığı binası da kaçak!
  • 02.09.2013 09:33

İstanbul'da Adalar Belediyesi Başkanlığı binası da kaçak!

Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, lakabının “yıkımcı başkan” olduğunu, ...