maritbet girişmaritbet
Afrika’da 2,6 trilyon dolarlık yatırım fırsatı

Afrika’da 2,6 trilyon dolarlık yatırım fırsatı

Afrika’da son yıllarda gözlenen ekonomik büyümenin getirdiği yeni yatırım fırsatları, dünyanın ilgisini buraya yönlendirirken, kıtada tüketim, doğal kaynaklar, tarım ve altyapı gibi kategorilerin toplam yıllık gelirinin 2020’de 2,6 trilyon dolara ulaşması bekleniyor

 


Afrika'da son yıllarda gözlenen
 ekonomik büyümenin meydana getirdiği yeni yatırım fırsatları, dünyanın ilgisini buraya
 yönlendirirken, kıtada tüketim, doğal kaynaklar, tarım ve altyapı gibi
 kategorilerin toplam yıllık gelirinin 2020'de 2,6 trilyon dolara ulaşması
 bekleniyor.
         Danışmanlık şirketi McKinsey Global Institute'un hazırladığı "Aslanların
 Zamanı/Afrika İçin Sürdürülebilir Büyüme" adlı rapora göre, kıtada uzun vadeli
 ekonomik hedefler çok güçlü ve küresel iş çevreleri bu potansiyeli görmezden
 gelemiyor.
         Son 10 yılda Afrika ekonomisindeki büyüme hızı, sürekli bir hareket
 olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle Avrupalı şirketlerin, harita üzerinde Afrika
 kıtasına daha iddialı bir şekilde oynaması bekleniyor.
         Afrika'daki reel Gayri Safi Yurt içi Hasıla (GSYH), 2000-2008 döneminde
 yılda ortalama yüzde 4,9 oranında büyüdü. Bu rakam, 1980-1990 döneminin yaklaşık
 iki katına denk geldi. Bu gelişme özellikle telekom, bankacılık, inşaat ve
 perakende sektörlerinde görülürken, yabancı yatırımlar da gelişme kaydetti.
         Kıtadaki hanehalkı tüketimi harcamaları 2008 yılında 860 milyar dolar
 düzeyindeydi ve bu oran Hindistan ve Rusya'dakinden daha fazla. Reel GSYH'nin şu
 anki hızda artmaya devam etmesi durumunda bunun, 10 yıl içinde 1,4 trilyon dolara
 ulaşacağı tahmin ediliyor.
         Birbirinden ayrı 50 ekonominin önünde yoksulluk, salgın hastalıklar ve
 bebek ölümleri gibi önemli engeller bulunan kıtada 2008 yılındaki 1,6 trilyon
 dolar düzeyindeki toplam GSYH, Rusya ve Brezilya'nın GSYH'lerine denk geliyor.
        
DÜNYADAKİ EKİLEBİLİR ALANLARIN YÜZDE 60'I AFRİKA'DA
         Afrika'daki tarım da, şirketler için büyük bir potansiyel teşkil ediyor.
 Dünyadaki ekilebilir alanların yüzde 60'ı Afrika'da bulunurken, şu anda yıllık
 ortalama 280 milyar dolar olan tarım üretiminin, 2030'da 880 milyar dolara
 ulaşabileceği kaydediliyor.
         Kıtadaki petrol, doğalgaz ve mineral üretiminin yılda ortalama yüzde 2-4
 arasında büyümesi bekleniyor. Mevcut durumda 430 milyar dolar olan doğal
 kaynakların üretim değerinin 2020'de 540 milyar dolara yükselmesi bekleniyor.
         Afrika'da sürdürülebilir ve sağlam bir ekonomik büyüme sürecinin
 başladığı belirtilen rapora göre, bebek ölümlerinde kaydedilen azalmayla birlikte
 hızlı şehirleşme ve yeni bir tüketici sınıfın ortaya çıkması kıta ekonomisinin
 hızlanmasına neden oluyor.
         Bu hareketi desteklemek için Afrika'daki politikacıların döviz ve
 ekonomik kaynaklarını çeşitlendirmeleri, makroekonomik hedeflerini
 iyileştirmeleri, politik çatışmalara son vermeleri, tarım sistemlerini daha
 verimli olacak şekilde reforme etmeleri, hızla büyüyen şehirleşmeyi daha sistemli
 hale getirmek için sosyal konut programlarını da dikkate alarak şehirleşme
 politikaları oluşturmaları gerekiyor.
         Kıtadaki her ülkenin kendine özgü bir büyüme eğilimi olması bekleniyor,
 ancak Afrika ekonomisinin sağlıklı büyümesi, hükümetlerin enflasyon oranlarını
 düşürmesi, dış borç ve bütçe açıklarını da azaltmasını zorunlu hale getiriyor.
 Altyapı ve eğitime yapılan yatırımların devam etmesi ise elzem olarak
 görülüyor.
         Avrupalı şirketler için Afrika'da yer almak "çok acil bir zorunluluk"
 olarak değerlendiriliyor. Çünkü orta sınıfın büyümesi, Afrika'da yatırımı 5 yıl
 içinde çok karlı bir hale getirecek.

         DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM, 8 YILDA 7 KAT ARTTI
         Kıta ekonomisi dünyanın en hızlı büyüyen bölgelerinden biri olurken,
 zayıf hükümet politikaları, savaşlar ve diğer problemler, ülkelerin ayrı ayrı
 büyümelerine engel teşkil ediyor.
         Geçtiğimiz 10 yılda küresel bazda emtia fiyatlarındaki artıştan büyük
 oranda yararlanan Afrika'da mineral, hububat ve diğer ağır metallerin fiyatları
 da küresel talepteki artış nedeniyle yükseldi. 1999'da 20 doların altında olan
 petrol fiyatları 2008'de 145 doların üzerine çıktı.
         Kıtada 1980-1990 arasında düşüş görülen işgücü piyasasında 2000'den bu
 yana yıllık ortalama yüzde 2,7'lik artış yaşandı.
         Afrika'ya 2000'de yapılan 9 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım
 miktarı, 2008'de 62 milyar dolara yükselirken, en fazla Çin, kıtaya olan
 yatırımını artırdı.
         .                                         Yıllık
         .                                        Ortalama
         .                            Toplamdaki   Büyüme
         .                               Payı       Oranı
         2002-2007 döneminde sektörler  (Yüzde)    (Yüzde)
         -----------------------------  -------   --------
         -Doğal kaynaklar                  24       7,1
         -Toptan satış ve perakende        13       6,8
         -Tarım                            12       5,5
         -Ulaştırma ve telekomünikasyon    10       7,8
         -İmalat sanayi                     9       4,6
         -Finansal hizmetler                6       8,0
         -Kamu yönetimi                     6       3,9
         -İnşaat                            5       7,5
         -Emlak                             5       5,9
         -Turizm                            2       8,7
         -Kamu hizmeti                      2       7,3
         -Diğerleri                         6       6,9

         İŞGÜCÜ, 30 YILDA ÇİN VE HİNDİSTAN'DAKİ İŞGÜCÜNE ERİŞECEK
         Afrika'nın uzun vadeli büyümesinde sosyal ve demografik trendler,
 özellikle Afrika'daki artan iş gücü, şehirleşme ile orta sınıf tüketici
 nüfusundaki artış etkili olacak.
         Şirketler için dört önemli sanayi kolundaki iyileşmeyle birlikte 2020
 yılında kıtanın gelirinin yıllık ortalama 2,6 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.
 Birebir tüketiciyle alakalı bankacılık, perakende, telekomünikasyon ile altyapı,
 tarım ve özkaynaklardaki artışın bunu sağlaması bekleniyor.
         Dünya petrol rezervinin yüzde 10'unu, altının yüzde 40'ını, platin ve
 krom madenlerinin yüzde 80-90'ını elinde bulunduran Afrika'nın petrol, doğalgaz,
 mineral, gıda, ekilebilir alan ve diğer doğal kaynaklara olan küresel talepten
 yararlanmayı sürdürmesi gerektiği belirtiliyor.
         Gelişmekte olan ekonomilerin ağır metallere olan talebi hızla büyürken,
 Afrika'nın toplam ticaretinin yarısını bunlar oluşturuyor.
         Kıtadaki hükümetlerin ayrıca piyasayı canlandırmak için kamu
 şirketlerinin özelleştirilmesi, ticaret kotalarının düşürülmesi, vergilerin
 kesilmesi, yasal düzenlemelerin güçlendirilmesine ihtiyacı olduğuna işaret
 ediliyor.
         Afrika'da 1980'de yüzde 28 olan şehirli nüfus, şu anda yüzde 40'a ulaşmış
 durumda. 2008 yılında 85 milyon haneye 5 bin dolar ve üzeri para girerken, bu
 grup gelirinin yaklaşık yarısından fazlasını gıdadan çok diğer ürünlere harcamaya
 başladı.
         Önümüzdeki 10 yılda 5 bin dolar ve üzerinde geliri olan hanehalkının 128
 milyona, 2030'da kıtadaki en büyük 18 şehirdeki harcama gücünün 1,3 trilyon
 dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Artan iş gücünün 2040'ta 1,1 milyara ulaşacağı
 öngörülürken, bu sayı Çin ve Hindistan'daki işgücüne denk geliyor.

         ÜLKELER VE EKONOMİLERİ
         Mısır, Fas, Güney Afrika ve Tunus olmak üzere Afrika'nın dört önemli
 ekonomisi, perakende ve hizmetler sektöründe önemli gelişmeler kaydetti. Bu
 ülkelerde son 10 yılda inşaat, bankacılık, telekom ve perakende toplam GSYH'nin
 yüzde 70'inden fazlasını oluşturuyor. Farklı Afrika ülkelerinde ise bugün birim
 emek maliyet, Çin ve Hindistan'dan daha yüksek.
         Afrika'nın petrol ve doğalgaz ihraç eden ülkeleri, kıtanın en yüksek kişi
 başına düşen milli gelirine sahip olurken, petrol fiyatlarındaki artış, söz
 konusu ülkelerin ihracat gelirlerinde de önemli artışa yol açtı. En önemli petrol
 üreticileri Cezayir, Angola ve Nijerya 2000-2008 döneminde petrol ihracatından
 yaklaşık 1 trilyon dolar gelir elde etti. Bu ülkelerin 1990'larda petrol
 ihracatından elde ettikleri gelir 300 milyar dolar seviyelerindeydi.
         Afrika'nın Gana, Kenya ve Senegal gibi geçiş sürecindeki ekonomilerinin
 kişi başına düşen milli gelirleri ilk iki gruptaki ülkelerden daha az ancak, bu
 ülkelerin özellikle diğer Afrika ülkelerine olan perakende ihracatlarındaki artış
 dikkat çekiyor.
         Kıtadaki geçiş öncesi ekonomilerin ise yıllık ortalama kişi başına düşen
 milli gelirleri, 353 dolar düzeyinde bulunuyor. Hızla büyüyen bazı ülkeler
 arasında en önemlileri, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya ve Mali.
         Kıtada, en çok yatırım alan 10 ülke (2003-2008):
         Ülkeler            Milyar Dolar
         -----------------  ------------
         1- Nijerya            20,3
         2- Angola             15,5
         3- Mısır               9,5
         4- Güney Afrika Cum.   9,0
         5- Libya               4,1
         6- Tunus               2,8
         7- Cezayir             2,6
         8- Kongo               2,6
         9- Sudan               2,6
         10-Fas                 2,4

         TÜRKİYE-AFRİKA TİCARETİ
         Dış Ekonomik İlişkiler Kurulundan (DEİK) alınan bilgiye göre, Türkiye'de
 küresel doğrudan yabancı yatırımın yüzde 1,8'i Afrika kıtasına yapılıyor.
         Türkiye'nin 1996 yılında 3,1 milyar dolar olan Afrika ile toplam ticareti
 yüzde 305 artış göstererek 2007 yılı sonunda 12,7 milyar dolara, 2008 yılında
 16,8 milyar dolara yükseldi.
         Türk müteahhitlik firmalarının Afrika'da üstlendikleri projelerin bedeli
 2003 yılında 577 milyon dolar iken, 2007 yılı sonunda yıllık 5,7 milyar dolar,
 2008 yılında 3,7 milyar dolar oldu. Bugüne kadar Afrika'da üstlenilen projelerin
 toplam bedeli ise 24 milyar 662 milyon dolar düzeyinde bulunuyor.
 
 

Yorum Yaz

Benzer Haberler

Bakan Bolat: "Türk inşaat sektörü küresel piyasada önemli bir aktör konumuna gelmiştir"
  • 23.08.2023 15:17

Bakan Bolat: "Türk inşaat sektörü küresel piyasada önemli bir aktör konumuna gelmiştir"

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ankara’da Türkiye Müteahhitler Birliği Yurtdışı Mütea ...

Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde "akreditasyon sistemi" hazırlığı
  • 23.09.2021 11:44

Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde "akreditasyon sistemi" hazırlığı

Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, "Bir süredir Ticaret Bakanlığı ...

"Yurt dışı pazarlara daha fazla ağırlık veriyoruz"
  • 16.11.2018 15:26

"Yurt dışı pazarlara daha fazla ağırlık veriyoruz"

Müteahhitlik sektörünün son yıllarda yurt dışı pazarlara daha fazla ağırlık verm ...

"Rusya ile ilişkileri inşaat ve ekonomi anlamında güçlendirmeliyiz"
  • 20.09.2018 10:35

"Rusya ile ilişkileri inşaat ve ekonomi anlamında güçlendirmeliyiz"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum "Yurt dışındaki müteahhitlik iş hacmimizi ...

'Bu ülkede yatırım olması lazım, başka çaremiz yok'
  • 24.12.2016 14:23

'Bu ülkede yatırım olması lazım, başka çaremiz yok'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Genel K ...