Gül Güler evi gibi çalıştı, 20 yılda markalaştı
Gül Güler kendi evini dekore eder gibi çalışarak 20 yılda 16 mağazaya ulaştı
Anne olduktan sonra çocuklarıyla daha fazla vakit geçirebilmek adına kendine farklı bir kariyer planı çizen Gül Güler, ev tekstili sektörüne adım attı. İlk önce “hobi” gözü ile baktığı bu alanda kendi markasını kuran Güler, 20 yılda yurtiçi ve yurtdışında 16 mağazaya imzasını attı.
Kariyerini çocukları için değiştiren Gül Güler, bu değişimin ardından kurduğu markası ile Türkiye sınırlarını aştı. İlk önce yalnızca kişisel ilgisi nedeniyle ev tekstili sektörüne adım atan Güler, 20 yılda yurtiçinde 13, yurtdışında 3 mağaza açtı. İzmir'den bir dünya markası yaratabilmek hayaliyle yola çıkan Güler, şimdilerde hem ürünleri, hem mağaza ve bayileri hem de üretim politikasıyla bu hayalini gerçeğe dönüştürmenin planlarını yapıyor.
Şirket sahibi Gül Güler, “Çok özel ve dikkatli üretim yapılması gereken bir ürün grubumuz olduğu için fason atölyelerle çalışmıyoruz” diyor.
Ukrayna Kiev'de satış mağazası bulunan, İstanbul Nişantaşı mağazasındaki ürünleriyle 18 ülkeden müşteriye ulaşan Güler, Milano'da mağaza açma teklifini de önümüzdeki yıl değerlendirmeyi hedefliyor. Goncagül Ev Tekstili Limited Şirketi'nin sahibi Güler, endüstri mühendisi olarak üniversiteden mezun olduktan sonra iş hayatına 1989'da yağ ve sabun işi yapan aile şirketi Bilginoğlu A.Ş.'nin ihracat bölümünde başlıyor. Kendi şirketinin kuruluş hikayesini anlatan Güler, “Anne olduktan sonra, çocuklarımla daha çok vakit geçirebilmek için farklı bir kariyer planı tercih ettim. Zaten ilgili olduğum, ev tekstili dünyasına girerek 1994'te ilk mağazamı açtım, şirketimi kurdum. Kendi markamdan önce farklı markaların satışını gerçekleştiriyordum. Zaman içinde ilerledikçe de ‘Gül Güler' markasını hayata geçirdim. Yani hobi olarak başladım ve KOBİ oldum” diyor.
“Yıllık büyüme hızımızı yüzde 10'un üstüne çıkarmadık” ifadelerini kullanan Güler, “Yavaş fakat sağlam adımlarla bugünlere geldik. Mağazalarımızda Avrupa ülkelerinden ithal ettiğimiz aksesuarları da satışa sunuyoruz. En çok beğendiğim aksesuarlar genelde İtalyan tasarımcılardan çıkıyor. İtalyanlar Milano'da mağaza açmamızı teklif etti. Önümüzdeki yıl bu teklifi değerlendireceğiz” açıklamasını yapıyor. Her yıl yurtiçi ya da yurtdışında en az 4 fuarı ziyaret ettiğini belirten Güler, “Geçen yıllarda yurtdışı fuarlarından ikisine standımızla katıldık. Yoğun ilgi gördük. Talebi karşılayabilmemiz için yıllık yüzde 200 büyümemiz gerekiyordu. Bu da bizim üretim programımıza uymadığı için kabul etmedik. Çok dikkatli üretim yapılması gereken bir ürün grubumuz olduğu için fason atölyelerle çalışmıyoruz. Çalışanlarımızı da bu kapsamda seçip, onlara 1 yıl boyunca deneyim kazandırıyoruz” diyor.
Tekne tekstili konusunda çalıştıklarını anlatan Güler, özetle şu bilgileri veriyor: Türkiye'de her yıl denize inen tekne sayısı artıyor, dolayısıyla tekne tekstili ürünlerindeki talep de artıyor. Ancak yalnızca tekneler için tekstil üretmek firmalar için mümkün olmuyor. Bizim ürünlerimizi kullanan müşterilerimiz de aynı kalite ve renk uyumunu teknelerinde görmek istiyorlar. Her teknenin boyutları farklı olduğu için, siparişlere göre özel üretim yapıyoruz. Yatak çarşafından masa örtüsüne, bornozdan ayak havlusuna kadar denizde yaşamı simgeleyen bir çok canlı motif kullanıyoruz. Bunun yanı sıra tekne adının nakış olarak kullanılması talep ediliyor, bu şekilde de sık sık çalışıyoruz.”
37 kişiye istihdam sağladıklarını açıklayan Güler, İzmir'de 2 bin metrekarelik tesislerinde üretim yaptıklarını, “Gül Bebek” markasıyla bebeklere özel ürünler geliştirdiklerini sözlerine ekliyor.
Dünya
Yorum Yaz