Ziya Yılmaz: İşim, benimle özdeşleşen bir yanım!
Halkla ilişkiler eğitimi almasına rağmen aklında her zaman inşaat sektörünün olduğunu söyleyen Dap Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, "Babadan kalma bir işi devralmadım. Kendi markamı oluşturarak orijinal tasarımları olan ve gelecek nesillere kalacak binalar inşa etmek istedim" dedi
Küçüklüğünden beri babasının taş ocağı işletmesinden alışkın olduğu inşaat sektörüne o zamanlardan adım attığını dile getiren Dap Yapı Yönetim Kurulu Başkam Ziya Yılmaz, "Karadenizliyim ama sanılanın aksine babadan kalma bir işi devralmadım, hedeflerimi hep büyük tuttum" diye konuştu. 1974 Trabzon doğumlu olduğunu kaydeden Yılmaz, ortaokul ve lise yıllarından itibaren babası taş ocağı işletmeciliği yaptığı için inşaat sektörünün içinde büyüdüğünü anlattı. Halkla ilişkiler eğitimi almasına rağmen okuduğu bölümle ilgili bir iş yapmayı hiç düşünmediğini aktaran Yılmaz, "Aklımda hep inşaat sektörü vardı. Kendi markamı oluşturarak orijinal tasarımları olan, gelecek nesillere kalacak ve değerini uzun yıllar boyunca koruyacak binalar inşa etmek istedim. Hedeflerimi hep büyük tuttum. Ürettiğimiz projeler önce benim zihnimde şekillendi, sonra da işinin ehli mimari ar tarafından çizilerek hayata geçirildi. 1993 yılında küçük çaplı inşaat işleri yapmaya başladım" şeklinde konuştu.
İnşaat sektörünün çok zor bir sektör olduğunu vurgulayan Ziya Yılmaz, "Profesyonellik elbette çok önemli, ancak inşaat sektöründe mümkün olduğu kadar çekirdekten yetişilmesi gerekiyor. Dolayısıyla biraz da patronun bakış açısı ve vizyonuyla ilerleyen bir alan. Ayrıca bu kadar rekabet olan bir yerde işin yapımından lansmanına kadar olan tüm basamakları çok önemli. Mümkün olduğu kadar bilgili ve donanımlı arkadaşlarla çalışmayı seçiyoruz. Zihnindeki projeyi aktarırken beni doğru anlayan, ortak bir dil yakalayabildiğim mimarlarla çalışmayı tercih ederim. Satıştan örnek vermek gerekirse, satış departmanına daha önce inşaat sektöründe satış yapmış arkadaşları alıyoruz. Onları da anlaştığımız bir eğitim şirketinde 10-15 günlük bir eğitime tabi tutuyoruz, oradan da geçerlerse işe başlatıyoruz" açıklamasında bulundu.
"İşim benimle özdeşleşen bir yanım"
Her işini "40 defa düşünür, bir defa yaparım" mantığı ile yürüttüğünü dile getiren Yılmaz, mükemmeliyetçi bir yapıda olduğundan ve hatayı asla kabul edemediğinden bahsetti. Yılmaz, "Disiplinli çalışırım, işe yarım saat geç gelsem üzülürüm. Bir de her ne yaparsanız yapın, ister inşaat, ister farklı sektörde bir şey illaki para kazanırsınız. Ama önemli olan ileriki kuşaklara ve ülkeye değer katan şeyler yapmaktır. Müteahhitlik zor bir iş. Ancak severek çalışıyorsanız ve yaptığınızdan keyif duyuyorsanız işin yüzde 50'sini başarmışsınızdır demektir. Ben de işimi çok seviyorum. Bu meslekte en önemli konu güvendir. Dürüst çalışılmalı ve müşteri odaklı bakış açısı geliştirilmelidir. Müteahhit; Ar-Ge, üretim, pazarlama ve satış sonrası müşteri mutluluğu gibi her aşamayı bilmek durumundadır. Bu da yedi gün 24 saat çalışmayı gerektirir. Sorumluluk duygusu her yanınızı sarar. Şantiyedeki işçiniz 30'uncu katta kalasın üzerinde iken rahat bir uvkıı çekemezsiniz; mutlaka orada olmak istersiniz" ifadesini kullandı.
"Geleceğin binalarını inşa ediyoruz" 1999 yılında yaptıkları ilk projeden bugüne Dap Yapı'nın çalışmalarından bahseden Ziya Yılmaz, "İlk projemiz Şelale Evleriydi. 1999 depreminden sonra başladığımız, yaklaşık 580 dairelik büyük bir projeydi. DAP Yapı'nın dönüm noktası Şelale Evleri oldu. Bana yedi Oxford'dan daha fazla tecrübe kazandırdı. Orayı Cumhuriyet tarihinin en büyük krizinde yaptık. 2000li yıllarda Şelale konseptini Space, Village, Premium ve Crown ile devam ettirdik.
Çekmeköy'de inşa ettiğimiz Centro Futura'nın ardından olgunluk dönemimizin eseri dediğimiz Dragos Royal Towers sektörün en prestijli projeleri arasında yerini aldı. Söz konusu proje Dap Yapı'nın ününü yurt dışına taşıdı. DAP Yapı olarak, ülkemizde denenmemiş, orijinal mimari tasarımlan olan projeler üretmeye devam edeceğiz. 2012'de iki yeni proje ile toplam bin ünite civarında konut ve iş yeri inşa etmeyi planlıyoruz. Bu yılın ilk projesi Tango Kuleydi, Kısa bir sürede Çağlayanda ofis ve dükkan şeklinde tasarlanmış diğer projemizi de başlatacağız.
Dans eden kadın ve erkek figüründen yola çıkılarak tasarlanan Tango Kulede iç içe geçerek kenetlenen bina tasarımı, dış cephede camların renk oyunuyla beslenerek smokin giymiş bir erkek ve dore elbiseli kadın figürüne dönüşüyor" şeklinde konuştu. Geleceğin binalarım inşa ettiklerini söyleyen Yılmaz, orijinal tasarımlarıyla ve farklı mimarileriyle öne çıkan, şehre katma değer sağlayan Dap Yapı projelerinin sektöre yön verdiğini iddia etti.
Dünya
Yorum Yaz