Sümer Tilmaç, Sedat Peker'in düğününde vefat etti!
Sedat Peker'in Esma Sultan Yalısı'ndaki düğününe katılan Sümer Tilmaç, burada kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
Tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu Sümer Tilmaç, 67 yaşında vefat etti. Rahatsızlanarak Liv Hospital Ulus Hastanesi'ne kaldırılan Tilmaç, müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Sümer Tilmaç'ın kalp krizinden hayatını kaybettiği öğrenildi.
Liv Hospital Ulus Hastanesi'nin kardiyoloji uzmanlarından Doç. Dr. Alp Burak Çatakoğlu, Sümer Tilmaç'ın vefatının ardından hastane önünde bekleyen gazetecilere bilgi verdi.
Tilmaç'ın hastaneye getirildiğinde şuurunun kapalı olduğunu belirten Çatakoğlu, şunları kaydetti:
"Sümer Tilmaç, katıldığı bir davette kalp yetmezliği sonucunda ani kalp durması nedeniyle fenalaşarak hastanemize getirildi. Tilmaç, saat 19.57 itibarıyla acil servisimize getirildiğinde şuuru kapalıydı, nefes almıyordu ve kalp atımları vücuda yeterli kan pompalayacak düzeyde değildi. Ciddi kalp yetmezliğiyle geldi. Yaklaşık bir saat süren ileri yaşam desteğine rağmen yaşamsal fonksiyonları geri dönmedi ve maalesef Sümer Tilmaç'ı kaybettik."
Gazetecilerin, "Bilinen bir kalp yetmezliği veya kalp rahatsızlığı var mıydı?" sorusunu Çatakoğlu, "Kalp yetmezliği olan bir hastaydı. Bu hastalarda kalp durması olabiliyor. Tedavi altında olan bir hastaydı ve talihsiz olay bu akşam gerçekleşti. Hastaneye ambulans eşliğinde getirildi. Gerekli tüm müdahaleleri ayrıntılarıyla burada yaptık, gerekli desteğe rağmen bir sonuç alamadık" diye yanıtladı.
Sümer Tilmaç kimdir?
Sümer Tilmaç, 1948 yılında Malatya'da doğdu. Arena Tiyatrosu'nda 1964'te oyunculuğa başlayan Tilmaç, 1968'de İstanbul Belediye Konservatuvarı'ndan mezun oldu. Tilmaç, Münir Özkul ve Gazanfer Özcan gibi sanatçıların öğrencisi olarak yetişti.
Tiyatro çalışmalarının yanı sıra, "Meraklı Köfteci", "Vatandaş Rıza", "Ah Güzel İstanbul", "Gırgıriye", "Kılıbık", "Damga", "Acı Dünyalar", "Reis Bey", "Kahpe Bizans", "Hemşo" ve "Çakallarla Dans"ın da aralarında bulunduğu 210'dan fazla filmde rol aldı.
"Süper Baba" ve "Karaoğlan" adlı televizyon dizilerinde oynayan Sümer Tilmaç, 2002 yılında 7. Sadri Alışık Ödülleri'nde "Son" filmindeki rolüyle "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" ödülüne layık görüldü.
Tilmaç son röportajını AA'ya vermişti
Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Sümer Tilmaç, kendisine hep "Anılarını yazar mısın?" diye sorduklarını ifade ederek, "Ben de onlara hep şöyle bir cevap verdim: 'Yazmak yerine sahnede bunu anlatmak istiyorum.' İyi ki de öyle demişim, iyi ki de öyle yapmışım" dedi.
Tilmaç, anne ve babasının, memur olmalarına rağmen tiyatroya çok meraklı olduklarını ifade ederek, "Her yerde mutlaka bir oyun oynuyorlardı. Annem bana hamileyken ben sahneye çıkmışım. O yüzden sahne hayatım biraz daha fazla, fakat profesyonel olmam 50 yıl" ifadelerini kullandı.
Türk tiyatrosunun saygı duyulan isimlerinden Münir Özkul, Gazanfer Özcan ve Adile Naşit gibi isimlerle aynı sahneyi paylaştığını aktaran Tilmaç, televizyonun ilk çıktığı dönemle ilgili yaşadıklarını şöyle anlattı:
"1960'lı yıllarda Çalışma Bakanlığı bizi Almanya'ya göndermişti. Biz, o zamanlar televizyonu filmlerde görüyorduk. Otel lobisinde rengarenk bir televizyon, akvaryum gibi. 9 kişi karşısına oturduk. İlk defa televizyonla karşılaşıyoruz. Fakat bizim anlayamadığımız tuhaflıklar vardı. Meğerse bir Alman, arkamızdan, elinde kumandayla kanal değiştiriyormuş. Bu durumda Kızılderili kabilesi gibi televizyonun içine düştük. Daha sonra bu işi yapmaya başladık."
Sümer Tilmaç, üniversite mezunu olan ve televizyonla hiç alakası olmayan kişilerin aynı dönemde prodüktör ve yönetmen olarak TRT'ye girdiğini öne sürerek, "Deneme, yanılma yoluyla okul gibi mesleği orada öğrendiler. Biz de oradan bu tadı, bu lezzeti aldık. Orada başladık. O bakımdan okul addediyorum TRT'yi. Gayet keyifli, güzel çalışmalar yaptık" diye konuştu.
"Birileri gelecek, senin 60-70 senede kazandığın parayı 5 senede kazanacak"
Televizyon dizilerinde oynayanların saman alevi gibi parladığını, sinema oyuncularının ise hiçbir zaman unutulmadığını vurgulayan Tilmaç, şunları kaydetti:
"Münir Özkul'un çok güzel bir sözü vardır: 'Sümerciğim, birileri gelecek, senin 60-70 senede kazandığın parayı 5 senede kazanacak, ama bu, onların işi olmayacak' derdi. Bizim işimiz oldu bu. Çok güzel de bir meslek, fakat bence bu konunun en ciddi tuhaflığı da çok gözlem yapmak durumunda kalıyorsunuz. Gözlem yaparken de tuhaf şeylere tosluyorsunuz."
Sümer Tilmaç, bugüne kadar 6-7 ülkenin filmlerinde oynadığını, Tony Curtis ve Anthony Quinn ile "Paralı Askerler" isimli filmde birlikte rol aldığını belirterek, "Almanların, İtalyanların, Fransızların filmlerinde oynadım. Biraz beynelmilel bir halimiz var. Uluslararası başarının bize bir şey katacağını düşünüyorum" dedi.
Oyuncunun parası olduğu takdirde, ikinci veya üçüncü işi yapmaktan kaçındığını, kendisinin de parası olmadığı için devam ettiğini dile getiren sanatçı, şu görüşleri aktardı:
"Bana hep 'Anılarını yazar mısın?' dediler. Ben de onlara hep şöyle bir cevap verdim: 'Yazmak yerine sahnede bunu anlatmak istiyorum.' İyi ki de öyle demişim, iyi ki de öyle yapmışım. Anılar, yaşanmışlıklar enteresan. Bir şeyler kötüymüş gibi yaşanıyor, fakat aradan zaman geçtiği zaman mizah oluyor. Bizim de öyle oldu. Bir zamanlar meşakkat diye yapılan her şeyi bugün bakıldığında, aradan geçen zaman içinde çok başka noktalarda düşünmeye başlıyorsunuz. O da çok güzel oluyor."
Kültür ve Turizm Bakanı Çelik: Her zaman sevgi ve hasretle anılacak
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, sanatçı Sümer Tilmaç'ın vefatı dolayısıyla yayımladığı mesajında, Tilmaç'ın ani ölümünü büyük bir üzüntüyle öğrendiğini bildirdi.
Bakan Çelik, mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Türk sinemasına büyük katkıları olan Tilmaç, oyunculuğu ve kendine has üslubuyla genç nesile örnek olmuş bir sanatçımızdır. Tilmaç, sanatımıza yaptığı hizmetin yanı sıra babacan tavırları ve örnek kişiliğiyle de dimağımızda hep farklı bir yere sahip olacaktır. Bıraktığı birbirinden değerli çalışmalarıyla her zaman sevgi ve hasretle anılacak Sümer Tilmaç'a Allah'tan rahmet, ailesi, sevenleri ve sanat camiamıza başsağlığı diliyorum."
AA
Yorum Yaz