maritbet girişmaritbet
Bir şehir, 5 kule! Burası İstanbul...

Bir şehir, 5 kule! Burası İstanbul...

Yedi tepeli İstanbul'daki semtler, kuleleriyle de ünlü. Kız Kules, Galata Kulesi, Beyazıt Kulesi, Dolmabahçe Saat Kulesi ve Yıldız Saat Kulesi...

Doğu ile Batı arasında köprü olan ve 3 büyük imparatorluğa başkentlik yapan 7 tepeli İstanbul'un en görkemli mücevherleri arasında hiç kuşkusuz birbirinden güzel 5 kulesi de yer alıyor.

Kız Kulesi, Galata Kulesi, Beyazıt Kulesi, Dolmabahçe Saat Kulesi ve Yıldız Saat Kulesi, gerek bir zamanlar sahip oldukları fonksiyonel özellikleri gerekse sembolik değerleriyle İstanbul kimliğinin vazgeçilmez unsurları olarak tarihe tanıklık ediyor.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, İstanbul'un en önemli sembollerinden Kız Kulesi, İstanbul Boğazı'nın Marmara Denizi'ne yakın kısmında, Salacak açıklarında yer alan küçük adacık üzerinde inşa edildi. 

Evliya Çelebi MÖ 24 yıllarına kadar uzanan tarihi geçmişe sahip kuleyi, "Deniz içinde karadan bir ok atımı uzak, dört köşe, sanatkarane yapılmış bir yüksek kuledir. Yüksekliği tam 80 arşındır. İki taraftan yerde kapısı vardır" şeklinde tarif ediyor. 

Temelleri ve alt katın önemli kısımları Fatih devri yapısı olan kulenin üstündeki madalyon halindeki mermer levhada, kuleye şimdiki şeklini veren Sultan II. Mahmud'un, Hattat Rasim'in kaleminden çıkmış 1832 tarihli bir tuğrası bulunuyor. 

İlk olarak Yunan döneminde bir mezara ev sahipliği yapan kule, Bizans döneminde inşa edilen ek bina ile gümrük istasyonu olarak kullanıldı. Osmanlı döneminde ise gösteri platformundan savunma kalesine, sürgün istasyonundan karantina odasına kadar birçok işlev yüklenen kule, yüzyıllardan beri geceleri geçen gemilere feneri ile yol gösteriyor.

Kız Kulesi efsaneleri

Kız Kulesi ile ilgili öne çıkan efsanelerden birinde Leandros'un, genç ve güzel Hero'ya vurulduğu ancak sevgilisinin Kız Kulesi'nde yaşadığı anlatılır.

Efsaneye göre, "genç aşık her gece denize atlar ve fenerin ışığının yardımı ile yüzerek karşı tarafa Hero'nun yanına gider. Sevgilisi ile istanbul'un ortasında buluşur. Bir gece fırtınada rüzgar kulenin fenerini söndürünce yolunu şaşıran Leandros boğulur. Ertesi sabah cesedi bulunduğunda Hero da kendini sulara atarak intihar eder."

İkinci efsane ise şöyle ifade edilir: 

"Bir kahin, krala, çok sevdiği kızının, 18 yaşına geldiğinde yılan tarafından sokularak öleceği bilgisini verir. Bu kehanet üzerine kızının ölümünü engellemek isteyen kral, denizin ortasında bir kule yaptırır ve kızını buraya yerleştirir. Günlerini kulede geçiren prenses, bir gün üzüm yemek ister. Kuleye gönderilen üzüm sepetinden çıkan bir yılan, prensesi zehirler. Kızının ölümüne engel olamayan kral, kızının cesedini yılanlardan korumak için demirden bir tabut yaptırır ve Ayasofya'nın giriş kapısının üstüne yerleştirir. Yılan, kızı burada da rahat bırakmaz ve Ayasofya'daki tabuta iki delik açar."

Antik Çağ'da "küçük kale", "dana yavrusu" ve "Leandros'un Kulesi" adlarıyla da anılan kule, son olarak 2000'de restore edildi. İstanbul'u konu alan fotoğrafların olmazsa olmazı Kız Kulesi, günümüzde restoran olarak hizmet veriyor. 

Hezarfen Ahmet Çelebi'nin uçtuğu kule

Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 528'de Fener Kulesi olarak inşa ettirilen Galata Kulesi, kentin en önemli simgelerinden biri.

Tarihi yarımadanın karşısında adını aldığı semtte yükselen kule, 1204'te 4. Haçlı Seferi'nde geniş çapta tahrip edildi. Galata Kulesi, 1348'de "İsa Kulesi" adıyla yığma taşlar kullanılarak Cenevizliler tarafından Galata surlarına ek olarak yeniden yapıldı.

Türklerin eline geçtikten sonra sürekli yenilenen ve tamir edilen kule, 16. yüzyılda Kasımpaşa tersanelerinde çalıştırılan Hristiyan harp esirlerinin barınağı olarak kullanıldı. Kulede, Sultan III. Murad'ın izniyle müneccim Takiyüddin tarafından kurulan rasathane 1579'da kapatıldı. 

Tarihe "uçmayı başaran ilk Türk bilgin" olarak geçen Hezarfen Ahmet Çelebi de 377 yıl önce tahtadan yaptırdığı kartal kanatlarını sırtına takarak uçmaya başlamak için Galata Kulesi'ni tercih etti. Hezarfen Ahmet Çelebi, buradan Üsküdar'a uçtu. 

Kule, 1717'den itibaren yangın gözleme kulesi olarak kullanıldı. Yangın, ahalinin duyabilmesi için büyük bir davul çalınarak haber verilirdi. Yangınlarda ve fırtınalarda zarar gören kule, 1967'deki onarımla bugünkü görünümünü aldı.

Yüksekliği 69,90 metre olan kulenin duvar kalınlığı ise 3,75 metre. Kalın gövdesi işlenmemiş moloz taşından oluşan kulenin, ağırlığının yaklaşık 10 bin ton olduğu tahmin ediliyor.

İstanbul'u kuşbakışı 360 derece görebilme imkanı sağlayan Galata Kulesi, kente gelen yerli ve yabancı turistlerin en gözde ziyaret mekanları arasında yer alıyor.

Yangınlar fener yakılarak haber verildi

Beyazıt Yangın Kulesi, yangınları gözetlemek ve haber vermek amacıyla Beyazıt semtinde 1749'da inşa edildi. Başlangıçta ahşap olan kule, 1756'daki Cibali yangınında hasar gördü. Kule, 1826'da yeniden yapılsa da Yeniçeri ayaklanmasında tekrar yandı. 1828'de Sultan II. Mahmud zamanında üçüncü kez tekrar yapılan kulede, yangın gündüz sarkıtılan sepetlerle, gece fener yakılarak haber verilirdi.

İstanbul Üniversitesi'nin Merkez Kampüsü içinde yer alan ve yüksekliği 85 metre olan kulenin gözetleme yerine 180 basamakla çıkılıyor. Üniversite tarafından 1997'de başlayan ve iki yıl süren restorasyon çalışmaları sonucunda kule, eskiden olduğu gibi yangın gözetleme, meteoroloji ve yol durumunu bildirmek amacıyla kullanılıyor. Kulenin mavi renkte aydınlatılması ertesi gün havanın açık, yeşil yağmurlu, sarı sisli ve kırmızı karlı olacağını haber veriyor. 

Cephelerini Sultan II. Abdülhamid'in tuğrası süslüyor

Bezmialem Valide Sultan Camisi ile Dolmabahçe Sarayı'nın Saltanat Kapısı arasında yer alan Dolmabahçe Saat Kulesi, Sultan II. Abdülhamid tarafından 1890-1895 yılları arasında yaptırıldı.  

Saray mimarı Sarkis Balyan tarafından neobarok ve ampir tarzında inşa edilen kule, 27 metre yüksekliğe sahip. 4 katlı olan kulede, 94 basamak bulunuyor. Kulenin, merdiven sahanlıklarının zemini renkli taşlarla, geometrik şekiller verilerek yapıldı. Kulenin her kenarında altışar basamaklı merdiven ve köşelerde iki katlı birer fıskiye mevcut. Zemin kat cephelerinin üçünde pencere, diğerinde ise kapı yer alan kulenin kemer kavisleri içinde barometre bulunuyor. Kapı ve pencerelerin iki yanındaki çifte sütunların dikkati çektiği kulenin deniz ve kara tarafındaki cepheleri Sultan II. Abdülhamid'in tuğrası süslüyor. Her bir cephesinde saat bulunan kuleye, Saatçibaşı Johann Meyer tarafından takılan "Paul Garnier" markalı saat, 1979'da kısmen elektronik sisteme çevrildi ve hala çalışıyor.  

Oryantalist ve neogotik karması bir tasarıma sahip 

Yıldız Sarayı'nın içindeki Yıldız Saat Kulesi, 1890'da yaptırıldı. Oryantalist ve neogotik karması bir tasarımı olan kule, köşeleri kırık bir kare plan üzerinde yükseliyor. Üç katlı kule, sivri ve dilimli bir kubbe ile örtülü. Bu kubbe kısmında yine dilimli kemerli çatı pencereleri bulunuyor. 3 katlı ve sekizgen bir plana sahip kulenin, ilk katında 4 yazıt yer alıyor. İkinci katta bir termometre ve barometre göze çarpıyor. En üst katta saat odası bulunan kule, 1993'te onarımdan geçirildi. Restorasyonu süren kulenin dekoratif çatısının üzerinde bir de pusula dairesi varlığını sürdürüyor.

Yorum Yaz

Benzer Haberler

Bir şehir, 5 kule! Burası İstanbul...
  • 16.11.2015 16:22

Bir şehir, 5 kule! Burası İstanbul...

Yedi tepeli İstanbul'daki semtler, kuleleriyle de ünlü. Kız Kules, Galata Kulesi ...

İstanbul hakkında herkesin doğru bildiği yanlış..!
  • 13.04.2012 15:56

İstanbul hakkında herkesin doğru bildiği yanlış..!

Nazım Hikmet'in hasretini ''Yedi tepeli şehrimde bıraktım gonca gülümü'' diyerek ...